CEMAAT
Bir işi, ortak bir AMAÇ (= hedef = gaye) için yapmak üzere bir araya gelen topluluğa cemaat denir.
Cemaat, bir imamın (= önderin) liderliğinde Allah’a ibâdet (= kulluk) etmek, aralarında birlik-beraberlik, yardımlaşma-dayanışma ve dostluk bağlarını güçlendirmek için organize olan (günde beş kez bir araya gelen) Müslümanlar topluluğudur. Bu topluluğun (= cemaatin), “yeryüzünde zulmü ortadan kaldırmak ve adâleti hâkim kılmak” için yerel çapta haftada bir (Cumaları), küresel çapta da yılda bir (Hacc) buluşması, bir araya gelmesi.
Amaçsız bir araya gelen, sonra da dağılan topluluğa cemaat denmez, kalabalık denir.
Namaz için bir araya gelen topluluklarda (= cemaatlerde), “namaz şuuru” diri tutulmazsa, o cemaatler de kalabalığa dönüşür.
Namaz şuuru nedir?!.
‘İyyaKe ne’abudu ve İyyaKe nesteîn’dir. Yeryüzünde TEK İLAH’A (= ALLAH’A) KULLUK ve SADECE O’NA MİNNETTARLIK. “LÂ İLÂHE İLLÂ-L ALLAH.” düsturunu = Î’LÂ-İ KELİMETULLAH’ı yeryüzüne hâkim kılmak.
Ne’abudu’daki na, cemaattir, bizdir. Tek başına namaz kılan bir Müslümanda, bu na = biz = cemaat şuuru yoksa, o Müslüman, ya şuursuz bir Müslümandır ya da her şeyi tek başına hâlledeceğine inanan bir megalomandır.
Cemaatle kılınan namazın 25/27 kat/derece daha “sevap” olması, Müslümanların arasındaki bağı güçlendirmeye, istişâreye (= karşılıklı görüş alış-verişi yapmaya) ve zâlimlere/zulme karşı ortak saf tutmaya, iş ve güç birliği yapmaya matuftur.
Birlikten kuvvet doğar.
Bugün, durum-vaziyet böyle mi; cami cemaati, böyle bir cemaat mi?!.
Bence değil.
Cami cemaati, böyle bir cemaat olmadığı gibi, artık kalabalık da değil. Ara ara uğruyorum, bu “kalabalığın” sayısı da giderek (= her geçen gün) azalıyor. Çünkü, o kalabalığı cemaat yapan ruh (namaz ruhu), ihtiyarlara kalmış = ihtiyarlamış, böyle olunca da zayıflamış, ölmeye = kaybolmaya yüz tutmuş!.
Namazı gençler (= ruhu genç olanlar) canlandıracak!.
Nasıl?!.
Namaz şuuru ile. = Kula kulluğu reddederek. Allah-u Ekber. Lâ ilâhe illâ-l Allah. diyerek.
Ezan sesi de “sıradanlaştı”!; artık kimse (müezzin bile), ezanın (müezzinin) ne dediğini anlamıyor; ezan, çok yakında gürültü muamelesi görecek; önce volüm düşürülecek, sonra da ...
Çünkü, ortada bir cemaat yok.
Yorumlar
Yorum Gönder