KİTÂB'IN İLK İKİ SAYFASI
İlk sayfada 7 âyetten oluşan Fâtihâ Sûresi; ikinci sayfada Bakara Sûresinin ilk 5 âyeti var; iki sayfa da “yaldızlı”!.
Fâtihâ, Kur'ân’ın özü, özeti. Bakara Sûresinin ilk âyeti, hurûf-u mukattâ; sonraki âyet (2. âyet) Kitâb’tan, Kitâb’ın muttaqîler için hidâyet olduğundan söz ediyor. Sonraki 3 âyet (3. 4. ve 5. âyetler) de muttaqîlerin özelliklerini sıralıyor.
Fâtihâ’nın ilk dört âyeti, âlemlerin Rabbi Allah hakkında. İlk âyet, Besmele. İkinci âyet, Hamd’i âlemlerin Rabbine tahsisliyor. Üçüncü âyet, çok önemli olmalı ki O’nun Besmele’deki özelliklerini tekrarlıyor. Dördüncü âyet, Allah’ın “din gününün Mâliki/Meliki” (= Sahibi/Kralı) olduğunu ilan ediyor.
Fâtihâ’nın son üç âyeti (5, 6 ve 7. âyetler) bizim hakkımızda. İlk dört âyeti iyi anlayan (= içine sindiren, özümseyen) bir insan, “İyyaKe ne’abudu ve İyyaKe nesteîn” der, Allah’tan başkasına kulluk etmez; Allah’tan başka, kimseden yardım dilenmez. (= istiâne.) Ve hidâyeti de = doğru yolu bulmayı da sadece Allah’tan ister. = “ihdinâ-s sırât-al müsteqîm.” O öyle bir yol ki, o yola girilince, (Ya Rabbî) Sen onlara nimetler verirsin. = “en’amte aleyhim”; o yola giremeyenlere = hidâyete eremeyenlere de dalâlette oldukları için gadab edersin. (= kızarsın!.); bizi bunlardan kılma!. = “gayr-il ma’dûbi aleyhim ve leddâllîn.” Âmin.
Kimden kıl?!.
İçinde zerre şüphe (rayb, çelişki) olmayan Kitâb’ına uyanlardan, yâni muttaqîlerden. Onlar Onun (= O Kitâb’ın, dolayısıyla Allah’ın) hidayetine/yol göstermesine uyarlarsa (= O Kitâb’tan = Allah’tan taqviye/güç alırlarsa) muttaqîlerden olurlar.
Nelerdir o muttaqîlerin özellikleri (= nitelikleri, vasıfları)?!.
1. Gayba inanırlar.
2. Salâtı ikâme ederler. (= Namazı kılarlar.)
3. Kendilerine ‘verilen’ rızıktan infak ederler. (= Allah rızası için verirler.)
4. Kendilerine inen Kitâb’a, kendilerinden önce inen Kitâb’lara ve âhirete (= hesaba ve ötedeki yaşama) kesin olarak inanırlar (= yûkınûn).
İşte onlardır (= bunlardır) Rablerinden hidâyeti alıp kabul edenler ve kurtulanlar.
Not : Rab, herkese hidâyeti sunar (= teklif eder; mükellefiyet = sorumluluk) ama çoğu kimse onu reddeder.
Yorumlar
Yorum Gönder