NORMALLEŞME

Neye göre normal, bu normali (= normu) kim belirliyor?!.

Hâkim dünya düzeninin patronları. 

İran-İsrail savaşının bitmesi, normale dönülmesi (= normalleşme) olarak dillendiriliyor. Bunun için İran’daki “molla rejiminin”, batı tipi bir rejime dönüştürülmesi hedefleniyor. İran’daki “molla rejimi”, İranlılar için de benim için de “normal” bir rejim değil. Gerekçem de şu : Molla rejimi, mezhepçi renkleri baskın bir rejim; ama, kurulmak istenen rejim de bu rejimden daha iyi bir rejim olmayacak. 

İşin bir başka boyutu da şu : İsrail’deki rejimin normal olup-olmadığını sorgulamamak. İşin “ilginç” yanı, hâkim dünya düzeninin patronları, İsrail’deki rejimi “normal” görüyor ve destekliyor. Hâkim dünya düzeni “normal” olsa ve insanlığa umut va’detse, “normalleşmeyi” anlarım. Onların “normalleşme” dedikleri, zâlim ve adâletsiz dünya düzenine entegrasyon = uyum.

Normali (= normları), kimseden çıkarı olmayan ve herkesin çıkarını âdil bir şekilde koruyan âlemlerin Rabbi Allah belirlemediği sürece, insanlığın “normalleşme” konusunda bir anlaşmaya varması ve bu çatışmaların bitmesi aslâ mümkün değil. “Lâ ilâhe illâ-l Allah.”, bu; ve bu savaş, “lâ ilâhe illâ-l Allah.” “diyenlerle, demeyenler”! arasında kıyamete kadar sürecek bir savaş. Dün de öyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak. Bizler de konumumuzu (= duruşumuzu, tavır ve tutumumuzu) buna göre belirleyeceğiz. “Lâ ilâhe illâ-l Allah.” ilkesine kim yakın duruyorsa, onu destekleyeceğiz.

Son yazı. Verdiğim "rahatsızlık" için bağışlayın. Hakkınızı helâl edin.