ÖLÜMSÜZLÜK

Ölüm, bedendeki hayatî fonksiyonların sona ermesi, bedenin artık hareket edememesi. Bu tarife göre ölümlü olan bedendir.

Pekiî, beden ben miyim?!. Beden bensem, ben ölümlüyüm; beden ben değilsem, ben ölümsüzüm!.

Ölümlülük gibi ölümsüzlük de burada mümkün mü?!. Kişi, burada âb-ı hayat (= ölümsüzlük) suyunu içemezse, hayır.

Âb-ı hayat (= ölümsüzlük) suyu nedir?!.

İlm-i Ledündür.

İlim : Bilim, bilme, biliş. Ledün : Edat olarak, katında, yanında. Sıfat olarak, esnek, yumuşak. Fiil olarak (= leddene), yumuşatmak, yatıştırmak.

İlm-i Ledün (= علم لدن), bizzat Allah’ın katından verilmiş ilimdir.

Normal ilmi biz, aklımızla elde ederiz. Akıl da verilmiştir ama, akılla elde edilen ilim, dolayıdır; ilm-i ledün ise dolaysızdır. İlm-i ledün, vehbîdir; akılla elde ettiğimiz ilim ise, kesbîdir. İlm-i ledünde şüphe olmaz; akılla elde ettiğimiz ilim şüphe içerir. Akılla elde edilen ilim, genellikle nazarî-teoriktir; ilm-i ledün ise, hem nazarî-teorik, hem de pratik-amelîdir, onun teorisi pratiğinden, pratiği teorisinden ayrılmaz, teorisi pratiği ile, pratiği teorisi ile çelişmez. Bu ilme “sahip olan” (= bu ilim kendisine verilen) kişi, ölümsüzdür. Elbet bu ilme sahip olamayanlar da (= bu ilim kendisine verilmeyenler de) ölümsüzdür, ama ilki çook mutlu ve huzurlu (= saîddir ve cennettedir); ikincisi çook mutsuz ve huzursuzdur. (= şâkîdir ve cehennemdedir); ikincisi, aslâ ölümsüz olmayı istemez, aksine ölümü dört gözle bekler, ama ölemez!. = yaşayamaz!. = “lâ yemûtü fîhâ ve lâ yahyâ.” (87/13.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK