YAŞAMAK MI, ÖLMEK Mİ?!.
Yaşamak, düne göre her geçen gün daha çekilmez (= dayanılmaz, zor) hâle geliyor; yarın, çok daha zor olacağa benziyor. Bu çekilmezlik hem maddî hem ma’nevî; ma’nevi boyut maddî boyuttan daha ağır. Maddî boyutu aslâ küçümsemiyorum. 8.5 milyar insanın yarısından fazlasını açlığa ve yoksulluğa (= köleliğe) mahkûm eden bu kapitalist sistem, tahakkümünü sürdürmek için bu insanlara çektirdiği açlık ve yoksullukla yetinmiyor, aynı zamanda onları “aşağılıyor”!. “Ne oluyoruz?!.” diyenlerin (= sistemi sorgulayanların), “bizim payımızı da artır.” diyenlerin ve bu kapitalist sistemi değiştirmek, daha âdil bir sistem (= düzen = din) kurmak isteyenlerin “sesini soluğunu kesmek ve kölelik düzenini pekiştirmek” istiyor.
Bu düzene bugün “dur”! denemezse (= bu düzen böyle giderse), yarınki günler (= gelecek nesiller için) çook daha zor ve ağır olacak.
Bu şartlar altında yaşamak mı daha şerefli, ölmek mi?!.
Benciller için yaşamak; diğerkâmlar (= fedakârlar) için ölmek.
Takdir edersiniz ki bu ölüm, normal bir ölüm değil, şerefli bir ölüm.
Onurlu (= şerefli) yaşamak isteyenler, şerefli bir ölümü göze alamazlarsa, zamanla onurlarını da (= şereflerini de) kaybederler. Şehitler, onurları (= şerefleri) ile yaşamak için “ölürler.”!. = “Şehitler ölmez.”
“Allah yolunda öldürülenlere, ‘ölü’ demeyin!. Bilakis onlar ‘diri’dirler. Siz bunu kavrayamaz/anlayamazsınız.”
وَلَا تَقُولُوا لِمَنْ يُقْتَلُ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ اَمْوَاتٌۜ بَلْ اَحْيَٓاءٌ وَلٰكِنْ لَا تَشْعُرُونَ
(Bakara, 154.)
“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.” diyen zihniyet bilsin ki, o yılan bin yıla kalmadan onu (= onun çocuklarını) da sokar = sokacak. Bugün o yılanın başını ezmek için çabalamazsak, yarın o yılan bir ejderha olur. Çünkü sistem böyle yılanları beslemek (= güçlendirmek), ejderhaya dönüştürmek için var.
Sistemden beslenenler, sisteme ses çıkarmayarak, hem bugünlerini hem geleceklerini zehirliyorlar.
Yorumlar
Yorum Gönder