TAHRAN-ANKARA-KUDÜS HATTI

Kudüs yerine Tel Aviv yazmam lazımdı, ama İsrail, ABD desteği ile Kudüs’ü başkent yaptı. 

İsrail, İran’ı güneyden ve kuzeyden kuşatmak için son beş yılda Arap ülkeleri (Bahreyn. Sudan. Fas. BAE.) ve Azerbaycan ile Abraham anlaşmalarını yaptı. Bu arada Lübnan’daki Hizbullah’ı, Suriye’deki muhalifleri, Irak’taki şiîleri İran’dan uzaklaştırdı; şimdi de İran’ı vuruyor. Gerekçe : İran, benim için = dünya sistemi için bir tehdit, elinde nükleer güç var. Bush da Irak’ı (= Saddam’ı) aynı gerekçeyle vurmuştu.

İsrail’in (ve başka ülkelerin) elinde de nükleer güç var, ama bu/nlar dünya sistemi için bir tehdit olarak algılanmıyor. 

Anlaşılan o ki, Türkiye de, elinde nükleer güç bulunan ülkeleri bir tehdit olarak algılamıyor, ve İran’ın nükleer güce ulaşmasına sıcak bakmıyor.

...

Bu savaşı sona erdirebilmek için Ankara ne yapabilir?!.

Üç şey yapabilir :

Bölge ülkelerini (= Arapları) İsrail’e karşı örgütleyebilir. Abraham anlaşmaları ortadayken bu zor görünüyor.

Bizzat kendisi İsrail’i karşısına alabilir. Bu, daha zor. Çünkü, Ankara’nın hem İsrail ile hem ABD (= Batı) ile ilişkileri “siyasî ve ekonomik açıdan iyi”!. Bu ilişkiler kesilirse, Ankara’nın da “başı ağrır”!.

Arabulucu olabilir; ama arabuluculukta çoğu zaman, arabulucuya bişey verilmez, her zaman güçlü olan taraf büyük payı alır.

Güç dengeleri bozulmadığı sürece, arabulucular, ya sürekli arada kalırlar; ya da güç dengeleri değiştiğinde, kendilerini ya güçlü olan tarafın yanında ya da mazlumların yanında bulurlar.

Ankara, tercihini buna göre yapmalı. a) Güçlülerin yanında mı yer alacak?!. b) Tek başına mı kalacak?!, ki tek başına kalır da güçlenirse, yarın İran’ın/Tahran’ın başına gelenler Ankara’nın da başına gelebilir. c) Mazlumlarla iş ve güç birliği mi yapacak?!. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK