TARLA

Ekin ekmek ve ekinden ekmek yapmak için kullandığımız toprak parçası. Dünya. 

“Dünya, âhiretin tarlasıdır.” Hadis-i Şerif. Âhiret ekini (ekmeği) dünyada ekilir; âhirette de yenir. Dünyada, âhiret için ekin (= ekmek) ekmeyenler, âhirette aç kalır.

Dünyada herkes ekin (= tarla) ekmiyor ama yine de ekmek yiyebiliyor. Çünkü, burada işbölümü var. Kimi ekin (= ekmek), kimi ayakkabı, kimi elbise, kimi ev, araba ekiyor (= üretiyor); ve mübadele (para) ile ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. 

Ötede (= âhirette) para geçmeyecek, mübadele yok. Herkes, ne götürdü ise onu yanında hazır bulacak.

Ötede tek geçerli “akçe” amellerimiz = burada yapıp-ettiklerimiz olacak. Amelimiz sâlihse, bizim adımıza orada melekler çalışacak; değilse, “aç” kalacağız, ondan bundan bi lokma ekmek, bi yudum su dileneceğiz, ama kimse bize bi lokma ekmek, bi yudum su vermeyecek!...

Meleklerin Âdem’e secde etmesini bir de buradan okuyalım. Burada sâlih amel işleyenlerin, ötede melekler emrinde olacak, onların oradaki bütün işlerini melekler görecek; onlar da rahat edecek. = cennet. Ama buradaki amellerimiz sâlih değilse, -- ki bu, Âdem’e secde etmeyen şeytana uymak demektir --; o şeytan (şeytan da bir melek/ti?!), ötede de bize secde etmeyecek = bizim emrimizi dinlemeyecek, “aç ve açık” kalacağız, “yanacağız”!.

Ölüm gelmeden (bu dünya hayatı sona ermeden), bir ân evvel, dünya tarlamıza (sâlih amel) ekinlerimizi ekelim; ötede de biçelim/hasat edelim ve rahat edelim. Bilelim ki ötede işbölümü ve yardımlaşma yok; ne ekmişsek, onu biçeceğiz.

“ve lâ teziru vâziratün vizra uhrâ” = Kimse kimsenin yükünü çekmeyecek. (39/7.) Ötede, buradan götürdüğümüz yüke (amellere = amel defterlerimize) bakılacak; ve meleklerle zebânilere emir verilecek. (Not : Zebâniler, cehennem melekleri.)

Burada, bu dünyayı bir tarla değil de “mâlikhâne” olarak görenler, burada ebedî yaşayacağım diye muhteşem saraylar ve köşkler yapıyorlar ama ne hikmetse! ölümden kaçamıyorlar. 

...

“Onların üstlerinde de altlarında da ateş katmanları vardır. İşte Allah’ın kullarını uyarıp sakınmalarını istediği şey budur. Ey kullarım, Bana karşı taqvâlı olun!. (39/16.)

Fakat Rablerine taqvâlı olanlar için kat kat bina edilmiş, önlerinde nehirler akan köşkler vardır. Bu Allah’ın verdiği sözdür. Allah, verdiği sözden dönmez.” 39/20

Lütfen Zümer 9 ilâ 20. âyetler arasını okuyalım ve üzerine tefekkür edelim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK