ÜZÜLMEK & SEVİNMEK

Ya da Ağlamak & Gülmek.

Hayatta bi çook şeye üzülür (= ağlar); bi çook şeye seviniriz. (= güleriz.)

Hayatın başlangıcında (= doğarken) ağlarız; ölürken (= ölünce), ???.

Ölürken/ölünce, dünyadaki yakınlarımız ve dostlarımız ağlar (= üzülür); eğer biz de ağlıyorsak (= üzülüyorsak), işimiz harap!; biz gülüyorsak (= seviniyorsak), dünyadaki yakınlarımızın ve dostlarımızın ağlaması önemli değil; âhiretteki yakınlarımız ve dostlarımız gülüyor, seviniyor, bayram ediyordur.

“Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği, Nebiler, Sıddıklar, Şâhitler (= Şehîtler) ve Sâlihlerle beraberdirler. Onlar ne güzel (= ne iyi) arkadaştırlar = refîkdirler!.” (4/69.)

Rızâ-i Bârî/Rızâ-i İlâhî hariç, Nebiler, Sıddıklar, Şâhitler (= Şehîtler) ve Sâlihlerle arkadaş olmaktan daha büyük sevinç var mıdır?!.

Büyük üzüntü ise, Rızâ-i Bârî’den/Rızâ-i İlâhî’den, Nebiler, Sıddıklar, Şâhitler (= Şehîtler) ve Sâlihlerle arkadaşlıktan mahrumiyet ve ebedî azap (= cehennem) değil midir?!.

Son gülen, iyi güler.

Son ağlayan, hiç gülmez.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK