TEŞRÎQ TEKBİRLERİ

Teşrîq tekbirleri, teşrik (تشريك) değil; teşrik, şirk koşma demek; teşrîq (تشريق) ise aydınlanma veya doğma/doğuş!.

Bu tekbirler, arefe günü sabah namazından Kurban Bayramının 4. günü ikindi namazının sonuna kadar getirdiğimiz tekbirlerdir. = “Allah-u Ekber Allah-u Ekber, Lâ ilâhe illâ-l Allah-Hüv-Allah-u Ekber Allah-u Ekber ve lillah-il Hamd.” = En büyük Allah’tır (= Allah en büyüktür...) Allah’tan başka ilah yoktur. Hamd, sadece O’na aittir.

Ben bu tekbirlerin anlamına, duâ bağlamında bakacağım.

...

Duâ, kulun Rabbini çağırmasıdır.

Pekiî, Rabbin kulunu çağırması!..

Bu çağrıyı (= Rabbin kulunu çağırmasını) duymayanlar, boşluğa (boşa) duâ ederler ve Rabbin Sesini (çağırmasını) işitemezler. = Rabbin Sesini (çağırmasını, “duâsını”) işit(e)meyenleri Rabb de "işitmez"!!!; onlar Rabbe duâ ettiklerinde, Rab de onların duâlarını "duymaz"!!!.

Pekiî, Rabbin kulunu çağırması nasıl olur?!. Bataklıktan çıkarması ile. = Kulun eski yaşadığı hayatı bataklık olarak görmesi ile. = Eski ilâhlarını terk etmesiyle... “Lâ ilâhe illâ-l Allah” demesiyle. Eski ilâhlar terk edilmese, El-İlâh’ın (= Allah’ın) çağrısı duyulmaz; “O’nun Sesi” öbür ilâhların seslerine karışır; ama öbür ilâhları terk edersek, O bizim sesimizi “net” duyar ve bizim sesimize (= duâmıza) icabet eder.

Hem, Tanrı en büyük (= Allah-u Ekber) diyoruz, hem de O’nun Sesini (= Sözünü = Emirlerini) dinlemiyor = duymuyoruz!; sonra da Tanrı bizim duâlarımızı duymuyor (= işitmiyor) diyoruz!.

Büyük kim?!.

Tanrı mı, biz mi?!.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET