HÜSN-KUBH MESELESİ

İyilik-kötülük (= teodise) meselesi.

Bu mesele, çok insanın içinden çıkmakta zorlandığı felsefî-kelamî bir tartışmadır. Oysa mesele gayet açıktır. Nisâ Sûresi 78 ve 79. âyetler, bu meseleyi hâlleder. Önce bu âyetleri verelim, sonra da yorumlayalım.

“Her nerede olursanız olun, isterse tahkim edilmiş sağlam ve yüksek kaleler içinde bulunun, ölüm mutlaka gelip sizi yakalar. Onlar bir iyiliğe kavuşsalar,  ‘bu, Allah’tandır’ derler. Başlarına bir kötülük gelince de ‘bu, Senin yüzündendir’ derler. De ki : ‘Hepsi Allah’tandır.’ Onlara (= kavme) ne oluyor ki söylenen sözü anlamaya yanaşmıyorlar!.” (78)

“Sana isabet eden iyilik, Allah’tandır. Sana isabet eden kötülük de kendindendir. Biz, Seni, insanlara Rasul/Elçi olarak gönderdik. Şâhit/tanık olarak Allah kâfî/yeter.” (79)

“Sorun”! olarak görülen yer, ‘hepsi Allah’tandır’ kısmı. Oysa burası, Kur'ân bütünlüğü dikkate alınırsa, aslâ bir sorun teşkil etmez.

Kur'ân, insanın yeryüzüne imtihan (seçim) için gönderildiğini söyler. İmtihan varsa, iyilik de kötülük de vardır, olmalıdır. Allah, insanı iyiliği ya da kötülüğü seçmek için buraya göndermiştir; bu seçimi de insana vermiştir ama insanın kötülüğü seçmesini istememiştir. Allah, kullarının kötülük işlemesine (nankörlüğüne, küfrüne) rıza göstermez. = “...ve lâ yerdâ li ıbâdihi-l küfr...” (Bknz. 39/Zümer, 7.)

İyilik yapanlar, iyi kul; kötülük yapanlar, kötü kuldur; hepsi kuldur ama kötülük yapanlar, kulluklarının bilincinde değildir/ler; herkese iyilik ve kötülük yapma “potansiyelini” Allah vermiştir ama insanların kötülük yapmalarını istememiştir.

Buna rağmen, insanlar kötülük yapıyorlarsa, kendileri yapıyorlar ve şöyle diyorlar : ‘bize kötülük yapma gücünü vermeseydin, biz de kötülük yapmazdık!.’

Bu şu demektir : Bize akıl ve irade vermeseydin! = bizi insan değil, hayvan ya da başka bişey yapsaydın!. Bize bu akıl ve irade, ‘bol veya fazla’ geldi!...

Allah da, bu insanlara akıl ve iradeyi (= bilme ve seçme gücünü) verdiği için, “hepsi Allah’tandır” diyor. Bu, insanların yaptığı kötülüğü Allah’ın yapması demek değildir. Allah, insanlara iyilik ve kötülük yapabilme (bilme, seçme ve yapma) potansiyel gücünü verdi diye, kötü mü oldu?!; bilfiil kötülük yapma/k, Allah’a izafe edilemez. O Allah, hem kötülüğü nehyedecek = yasaklayacak, hem de Kendisi kötülük yapacak!; bu akla ve mantığa muhal, Allah’a da buhtan/iftira olur. Nitekim 79. âyet, bu yanlışı düzeltiyor ve şâhit olarak Allah yeter, diyor.

İnsanlık yükünü (= insan olmayı) taşıyamayalar, Allah’a kötülük izafe ederek iftira atarlar; Allah, her türlü kötülük ve noksanlıktan münezzehtir, Sübhân’dır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET