ZORUNLU MU?!.

Ne zorunlu mu?!.

Biçoook şey. Ekmek. Su. Hava. Ev (Toprak). Elbise...

Zorunlu : Olmazsa olmaz olan; olmayınca yaşayamayacağımız şey/ler.

Zorunlu olan/lar/a bağlanırız; onunla/onlarla bağımızı (hepten/toptan) koparırsak, ölürüz.

Bu kadar çoook şeye bağlı olan biri (= bizler), özgür (= bağımsız) olabilir mi(yiz)?!.

Muhtaçlık, özgürlüğü ezer-geçer; muhtaç olan, muhtaç olduğu kişiye (ve şeye) boyun eğer.

Gerçek Tanrı hariç, hiç kimse, “ben hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç değilim’, diyemez. 

Buradan/böyle bakınca, bizim için “mutlak özgürlük” hayaldir, ütopyadır.

Pekiî, bir çoook şeye bağlı (bağımlı?!) olmak mı, tek bir “şeye”! bağlı (bağımlı) olmak mı iyidir?!. Şöyle de sorayım : Bu kadar çoook şey, bir kişinin emrinde olsa mı iyi, bir çook kişinin emrinde olsa mı iyi?!.

Şirk, bu kadar çoook şeyi bir çook kişinin emrine vermek; Tevhîd, bu kadar çoook şeyi BİR TEK KİŞİ’NİN emrine vermektir.

Neticede herkes, bilse de bilmese de, B/birine veya bir çook şeye, kişiye bağlı, bağımlıdır. Onu veya onları (o şeyleri) kutsarsa, O veya onlar, o kişinin Tanrı’sı, tanrıları olur/lar.

Öyleyse, Tanrı da, tanrılar da zorunludur. Bu Tanrı ve tanrılar, somut veya soyut olabilirler; somut (= gözle görülen, elle tutulan) tanrılar, putlar (= para, idol, anıt, vs.); soyut (gözle görülmeyen, elle tutulmayan) tanrılar ise, nefis (= arzu-istek, hevâ), ideolojiler, cinler, melekler, şeytanlar, ... olabilir.

Tanrı’da ve tanrılarda (da) mükemmellik aranır; tanrıların kendi aralarında da bir hiyerarşi vardır. Yunan’da bir çook tanrı vardı, baş tanrı Zeus’tu. Cahiliye putlarının kendi aralarında da bu hiyerarşi aşikardı, en büyük put, Hubel’di. Zaman zaman sıraları değişse de, çağdaş tanrılarda da bu gözlemleniyor; şu ân önde olan, öne geçen çağdaş put/tanrı, demokrasi; diğer putlar (liberalizm, kapitalizm, özgürlük, kişisel haklar, vs.) onun etrafında hizada, saf tutmuş. Bir çok insan da demokrasi şehidi olmak için nöbette... ama, demokrasinin (arkasındaki) asıl görünmez tanrı, kapital (para, mamon, money/mani); para, demokrasileri belirliyor, yönetiyor. Bu tanrı (= kapital/ist), küresel boyutta hâkimiyetini tescilledi; insanların eline para vererek, onları satın alıyor; bu tanrının hâkim olduğu dünyada paranın açmayacağı kapı yok.

Son yıllarda şekil değiştirse de (digital, bitcoin, vb.), bu dünyanın en zorunlu = olmazsa olmaz olan şeyidir (= tanrısıdır) para; insanlar, artık daha çok para(ya sahip olmak) için çalışıyorlar...

...

Mükemmel bir Tanrı bulunamaz ve O’na boyun eğilemez = kulluk yapılamazsa, bir çoook kıytırık tanrı kaçınılmaz olur ve insanlar, zorunlu olarak o kıytırık tanrılara kul-köle olmaya, onlar için çalışmaya devam ederler. Öyle ya da böyle bir Tanrı’ya inanmak (= bağlanmak) zorunludur. Hiçkimse, ben herhangi bir Tanrı’ya inanmıyorum (= bağlanmıyorum) diyemez; diyorsa, o kişi, kendini (= kendi hevâsını) tanrı edinmiştir; ki bu, tanrıların en zayıfıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET