ÖMÜR

Ömür, süresi belirlenmiş zaman.

Gün, ay, yıl, ...

Gün, seherle (= şafakla) başlar; gurûbla (güneşin batmasıyla) sona erer.

Seher, doğum; gurûb, ölümdür. Doğumlar ve ölümler hiiç bitmez, süreeer-gider.

Ay, 30 günlük ömürdür; aylar, yılları; yıllar da ömrü oluşturur.

Yıl, 12 aydır. Üçü, ilkbahar (doğum); üçü, yaz (gençlik); üçü, sonbahar (yaşlılık); üçü de kıştır (ölüm); ama yeni baharlar da kışlar da gelir.

Baharların hep bahar olduğu; kışların da hep kış olduğu günler de.

Zaman, durur ya da sonsuzlaşır.

Bazen, baharda kış gelir; biri, birini, ömrünün baharında öldürür = canını alır, mahveder; bir daha o adamın hiiç baharı gelmez, o adam artık meyve veremez olur.

Kimileri de “yalancı baharı” yaşar; görüntüsü yeşildir ama hiç meyvesi yoktur.

Kimi, yeşerir yeşerir, sonunda kurur, birileri de onun ihtiyarladığını görür baltayı vurur, odun olur.

Yaş (genç) ağacı kesmek günahtır; belki bir gün bi işe yarar, meyve verir hâle gelir.

...

Herkes ömrünün hangi düzeyinde olduğunu bilir.

İlkbaharı ve yazı (çocukluğu ve gençliği) herkes sever. Sonbahar ve kış (yaşlılık ve ölüm), insana hüzün verir. İlkbahar ve yazın (beklenmedik erken) ölümü daha çok hüzünlüdür.

Ama, üzülmeyelim!...

Bu, buradaki ömürdür. Ötede, zaman duracak. Ötedeki ömür hiiç bitmeyecek. Bazısı hep sevinci ve neşeyi (baharı) yaşayacak; bazısı da hep hüznü ve kederi (kışı-kıyameti). Bu, buradaki ömre = hayata, bu kısa ömrün (= hayatın) nasıl geçirildiğine bağlı.

Bize verilen ömrü “tüketirken çürütmemek”, gelecek nesillere işe yarar tohumlar (= eserler, iyilikler) bırakmak lâzım. Ömrümüz böyle, bu şekilde geçerse, bereketli olur = ‘ömrüne bereket’ sözü de yerini bulur; yoksa, bu ‘bereket’, burada en çok yüzyıl sürer ve ötede/sonsuzda da bu bereketin bereketi görülmez (diyorlar).

...

Ömre, bize verilen zamanın geçmesi desek de, aslında geçen, zaman değil ömürdür; ömür, bize ödünç verilen zamanın durması/bitmesi = geri alınmasıdır.

(Ömrünüze bereket; iyi ki varsınız; olmasanız, ben bu yazıları kime göndereceğim = bu yazılar ne işe yarayacak?!.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET