BEYİN YIKAMA!.

Demokrasilerde, elde edilecek bir ÇIKAR varsa ve eldeki beyin/ler de beğenilmiyorsa, beyin yıkama faaliyetine başvurulur. 

Kim yapar bunu?

Kısa süreliğine (seçim zamanlarında), başkalarının beyinlerine ihtiyacı olanlar.

Bu iş için en uygun zemin demokrasidir; demokrasilerde her beyin eşittir. “Demokrasi, halkın kendi kendini yönetmesidir.” “Ne güzel, ne özel! bir tanım” ama değil mi?!.

Her beyin aynı şekilde çalışmaz; zekî beyinler, saf beyinleri her zaman etkilerler. Zekâ ile akıl, aynı şey değildir. Zekâ, kurnaz ve bağnazdır. Akıl, sorgular, sorular sorar ve şüphelenir. Eğer ortada bir ÇIKAR varsa, ve zekâ ile akıl da bir araya gelmişse, aklını kullanmayan beyinler korksunlar!; onlar saldırı altındadırlar; farkında olmadan çook rafine ve sofistike yöntemlerle manipüle edilmektedirler. Akıl, kendini güçlendirmezse = tahkim etmezse = okumaz-araştırmazsa = sorgulamaz-sorular sormazsa çok kolay etkilenir, çok kolay yıkanır.

Demokrasilerde çıkara ancak iktidarla ulaşılır. İnsanlar iktidar olunca, bir çook çıkar elde edeceklerine inanırlar. Siyaset yapanların çoğu bunun için siyaset yaparlar; bunun istisnâları varsa da (insanlara hizmet için siyaset yapanlar), onlar azınlıktadır.

Demokrasilerde iktidar olmak, insanları etkileyerek onlardan oy alabilmektir. Oy, karardır. Oy, destektir. Oy, seni seçiyorum, sen beni yöneteceksin ve ben de sana itaat edeceğim demektir.

Kim kolay etkilenir?

Aklını kullanamayanlar, içinde yaşadığı şartları sorgulayamayalar.

Kim beyin yıkar = beyinleri manipüle eder, onları belli bir kanala yönlendirir, onların belli bir şekilde ‘düşünmesini’ sağlar?

Başka beyinlerin kendisini = kendi iktidarını desteklemesini isteyen/ler.

Burada hiç mi iyi niyet yoktur?

Ortada sadece KİŞİSEL BİR ÇIKAR varsa, yoktur. KİŞİSEL BİR ÇIKAR yoksa, iyi niyet de vardır hizmet de vardır. İşte o zaman halka hizmet, Hakka hizmet olur. Hem çıkar hem hizmet varsa, çıkar hizmeti geçmiyorsa, ehven-i şer bir iktidar vardır. Çıkar hizmeti geçiyorsa, o iktidar kolay kolay iktidarı bırakmaz, iktidarının sürekliliğini sağlar; demokrasilerde bunun yolu beyin yıkamadır. Bu da medya (!) eliyle, yoluyla gerçekleşir.

(Bugün medyanın alanı genişlemiştir. Dün, radyo-televizyon ve gazete idi. Bugün, internet, kitap, video, film/sinema, okul/eğitim, edebiyat, kültür-sanat, vakıf, dernek (sosyal faaliyetler, vs.)

En etkili iktidar, görünmeyen ama her yerde olan, beyinlere bile girebilen, tanrı gibi! olabilen iktidardır.

...

Telkin (تلقن) : Bir fikri, dışarıdan birinin bi başkasının zihnine dikte etmesi, atmasıdır. Kişi ölünce de hocanın!. Zihin buna hazırsa, telkin bi işe yarar.

İlkâ (إلقى): atmak, fırlatmak; likâe (لقاء): karşılaşmak, buluşmaktır.

Modern telkinler, çook rafine, çook sofistike ve çok gizli (= hissettirmeden ve eğlendirerek) yapılıyor.