DERS ALMAK!

Firavun, İsrailoğullarının nesli çoğalmasın (tahta vâris olmasınlar) diye erkek çocuklarını öldürüyordu, Mûsâ (a.s.), küçük bir çocuk/bebekken Rabbimiz anasına : “O'nu bir sandığa koy, denize (yemm) bırak. Benim de düşmanım, O’nun da düşmanı O'nu alsın. (Ey Mûsâ!), “Senin Gözümün önünde iyi yetişmen için, üzerine Kendimden bir mehabbet/muhabbet bırakmıştım.” buyurur. (20/Tâ-hâ, 39.)

Biz, dışardan bakınca çoook şeyi = çoğu şeyi göremiyor, anlayamıyoruz; anlayanlar/görenler, kendilerine “Hikmet” verilenlerdir.

“Kime Hikmet verilmişse, ona çoook hayr verilmiştir.”

“O, Hikmeti dilediğine verir. Kime Hikmet verilmişse, ona çoook hayr verilmiştir. Bunu ancak Ulu-l Elbâb (aklı sadece hayra çalışan basîret sahibi) olanlar anlar.” (2/Bakara, 269.)

Rabbimiz, birini yetiştirecekse, onu düşmanının elinde de yetiştirebilir; bu işi seçtiği Peygamberi Şuayb (a.s.)’a da havale edebilir...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET