RAHMET ve ZAHMET

Zahmet çekmeden rahmet gelmez!. Modern insan zahmeti çekmek istemiyor ama rahmet bekliyor!. Bir zahmetle karşılaşmışsa, hayata (Rabbine) küsüyor; bir rahatlık (rahmet) yaşıyorsa, o rahmeti ‘kendinden’ biliyor, Rabbini unutuyor.

“Ne zaman Rabbi insanı sınayıp ikramda bulunur, nimet verirse, Rabbim bana ikram etti der; ne zaman da rızkını daraltırsa Rabbim bana ‘ihânet etti’ der.” (89/Fecr, 15-16.)

“Bazıları da iş olsun diye (alâ harf, kıyısından köşesinden, öylesine) Allah’a kulluk eder; kendi yararına bişey başına gelirse mutlu olur; bir zahmetle/sıkıntı ile karşılaşırsa yön değiştirir (sırtını döner); o, dünyayı da âhireti de kaybedendir; apaçık kayıp budur.” (22/Hacc, 11.)

Zahmetsiz rahmet beklemek, rahmeti kendinden bilmektir. Rahmet, zahmetin içindedir; zahmet olmasaydı (hep rahmet olsaydı), insan çok çabuk şımarır, rahmetin kıymetini (değerini) bilmezdi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET