YAKINLIK

Yakınlığı, fiziksel, düşünsel ve ruhsal yakınlık şeklinde bir bütün olarak anlayamazsak, fiziksel olarak yakın olduklarımıza (akrabalarımıza) uzak, kalabalıklar içinde yalnız; düşünce olarak yakın olduklarımıza sadece düşünürken yakın olduğumuzu hissederiz ama, bişeye, birine hem fiziksel hem düşünsel hem de ruhsal olarak yakın olursak; âdetâ o şey, o kişi biz; biz de o şey, o kişi oluruz!. Bu durumun kişilerle olan kısmına ve ileri aşamasına “aşk” deniyor; aşkta fiziksel mesafe uzak olsa bile kişi âşık olduğuna yakın oluyor; oysa biz, yakınlığın şeylerle olan kısmını daha çok ön plana çıkarıyoruz; sözgelimi paraya, arabaya, eve, mala çook yakın duruyoruz, hep onları düşünüyoruz; çook aşırı gidenlerimiz ruhunu da onlara “satıyor.”!.

...

“İnsanlardan bazıları, Allah’ın yanı sıra başka varlıkları O’na denk tutar ve onları Allah’ı sevdiği gibi severler. İman edenlerin Allah’ı sevmeleri ise her türlü sevgiden daha üstündür. Keşke zulmedenler, azabı gördükleri zaman bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın azabının çok şiddetli olduğunu daha önceden anlayabilselerdi!.” (2/Bakara, 165.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET