KAVRAM/A

Kavram, kavrama, kuşatma, kaplama, “istivâ”dır. “Er-Rahmân-u ale-l arşi’stevâ.” Arş, tüm varlığı kavrayan, kaplayandır. Rahmân, arşı kavrayınca, kaplayınca tüm varlığı da kavramış, kaplamış olur.

Rahmân dışında hiç kimse, varlığı = arşı bu genişlikte, böyle/bu kapsamda kavrayamaz. Bizim kavrayışlarımız çoook sınırlıdır. Kavrayışta (kavramda), hem içerik hem biçim, hem dış (zâhir) hem iç (bâtın) bulunur/vardır. Rahmân, ‘hem Zâhir’dir hem Bâtın’dır hem Evvel’dir hem Âhir’dir.’ = “Hüve-l Evvelü vel Âhiru vez- Zâhiru vel Bâtın.”

Rahmân dışındaki tanrılardan medet umanlar, Nietzsche’nin meşhur deyişi ile o ‘tanrıların alaca karanlığında’ yaşarlar ve kavrayışı kıt tanrılara taparlar; tek Tanrı’ya = Rahmân’a tapanlar ise ‘nur üstüne nur’ (“nûrun alâ nûr) üzere yaşarlar.

Kavrama, anlamadır. Rahmân dışında hiçbir tanrı bizi anlayamaz. Rahmân dışındaki tanrılara yapılan duâlar da o tanrılarca anlaşılamaz.

Kavrayışı kıt tanrılara tanrı diyenler, “Lâ ilâhe illâ Allah”ı da tam kavrayamaz, tam anlayamaz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET