GENİŞ DÜŞÜNCE

Geniş vizyon sahibi olma, meselelere bir çok açıdan bakabilme anlamına gelir geniş düşünce; zıttı, dar görüşlülük, dar kafalılık, bağnazlık ve tutuculuktur.

Ünlü dil filozofu Ludwig Wittgenstein, “Dilimin sınırları düşüncemin ve dünyamın sınırlarıdır.” der. Düşünce, dille genişler. Somut şeyler (ev, araba, altın/döviz, para/pul = mallar) dünyasından, soyut/mücerret kavramlar dünyasına adımını atamayanın düşüncesi dardır, o dar kafalıdır, bağnazdır.

Küreselleşme ile mallar (emtia, finans) ve iletişim (bilgi, kültür -film, reklam, yaşam biçimi- vb.) evrenselleşti, etki alanını genişletti.

Küreselleşmeye karşı değilim ama insanlar, sadece küreselleşmenin maddî olan yanına ilgi duyuyor; maddî olan her şeyini alıyor-satıyor ama, bu alım-satımın “manevî olanı” da kapsadığını bilmeden “vatan, millet, sakarya edebiyatı” yapıyor. Küreselleşme  bu hızla giderse, yarın ortada vatan, millet, sakarya (din, diyanet) kalmayacak; değer namına ne varsa değersizleşecek; çünkü küreselleşme değerleri de ticarîleştiriyor.

Küreselleşme, akıllı bir proje değil, serseri bir mayın gibi, çıkar (para) için her şeyi (her değeri) tahrip ediyor, yakıp-yıkıyor, hiç bir kutsalı da yok. 

Küreselleşmenin bu yıkıcı/tahrip edici etkisine karşı durabilecek olan sadece dindir = gerçek dindarlardır. Bu yıkıcı etkiye karşı durabilmek, onun ne olduğunu bilmek ve ona karşı dinî bir tavır takınmakla mümkün. Bu, hem dini bilmek hem de yanlış da olsa küreselleşmeyi bilmek demek; aynen şeytanî dürtülere karşı Rahmanî duyguları bilmek gibi.

Ben, düzensiz, dağınık ve karmaşık (felsefî) düşüncelere değil, buna “geniş düşünce” diyorum; ancak böyle geniş düşünceli insanlar = Müslümanlar, dinin sistematik ve ilahî gücünden destek alarak, imanla ve salih amelle küreselleşmenin yakıp-yıkıcı etkisine karşı koyabilirler.

Umut, Müslümanlarda ama Müslümanlar da maalesef akışa teslim; (sanki)! Allah'a değil.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET