NOKTA-ÇİZGİ

Nokta, uzamdaki en küçük yeri/mekânı; çizgi, iki boyutlu düzlemi “gösterir”!. Evren, çoook büyük bir noktadır; bizler (bizler de çoook küçük noktalarız), bu büyüüük evrenin içinde, küçüüük noktaların birleşiminden oluşan yollarda yürürüz. Yolların üzerindeki yerleri (önemli mekânları : Okul, Camii, Müze vb.) de, noktalarla gösteririz.

Çizgi, iki boyutlu düzlemi gösterir dedim, ama çizginin yönünü belirtmedim. Bir yerden bir yere (= gideceğimiz doğru yere = yöne) gidebilmek için, yönü (= çizginin yönünü = kıbleyi) doğru bilmemiz şarttır; aksi hâlde deli danalar gibi uçsuz bucaksız uzayda (uzamda) dolanır dururuz.

Doğru yön için, iki şey gereklidir. 1) Ben. 2) Belirli bir referans noktası (= röper). Ben, yönümü bu referans noktasına (= röpere) göre tayin ederim = bulurum; o referans noktasına (= röpere) yüzümü döndüğümde, o referans noktası (= röper) benim önüm olur; önüme göre, arkamı, sağımı, solumu belirlerim... Bu, iki boyutlu ve düz hatlı bir yön belirleme işlemidir. Bir de yükseklik ve alçaklığı (= irtifâyı) hesaba katarak yön belirleme işlemi var. Onun referans noktası (= röperi) da Güneştir, Güneşin uzaydaki hareketidir. Güneşin doğduğu yöne, doğu; battığı yöne batı; Güneşe sağ elimi/yanımı döndüğümde arkama güney; önüme kuzey derim.

Kıble, iki boyutlu yönü gösterir; üç boyutlu yön için belli bir irtifa = yükseklik (= mirac!) gereklidir. Kâbe’nin (= Kıblenin) içine girince, her yer = her yön kıble olur, sanki yönümüz kaybolur!.

Neden?!.

Çünkü, artık iki boyut görevini tamamlamıştır; üçüncü (dördüncü, beşinci, ...) bir boyut şarttır.

...

Yol = yön boyunca (= doğru yolda ve yönde yürürken) bizi doğru yoldan = yönden çeldirmek için önümüze çeşitli yollar (= kavşaklar) çıkar. Doğru yolda = yönde azimli = ısrarlı değilsek, kolayca sapabiliriz. Onun için her gün en az 40 defa “İhdinâ-s Sırât-al Müsteqîm” deriz ama yine de her gün biçook zik-zak yaparız. Önemli olan bu zik-zaklarımıza rağmen “ana yolu ve yönü” tekrar bulabilmek.

Hatasız kul olmaz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET