KALP & FÜÂD

İkisi de kalp. Fark nerede?!.

Kalp, inkılâb (= tekallüb) eder, değişir-dönüşür; sanki füâdda bi sabitlik vardır veya aranır. 

Füâdın çoğulu, ef’ide; kalbin çoğulu, kulûb. Füâd, çoğulu ile birlikte Kitâb’ta 16 yerde; kalp, çoğulu kulûb ile birlikte 168 yerde geçer; aradaki tekrar farkı, yaklaşık on kattır. Kitâb, Efendimizin “kalbine değil, füâdına”, füâdını sağlamlaştırmak ve sâbit kılmak için indirilmiştir. (Bknz. Hûd, 120. Furkan, 32.)

Bize bitürlü güven (eman/iman) vermeyen, habire değişen-dönüşen kalbimizi, sabit, istikrarlı, güvenli hâle getirmemiz gerekiyor. Bence bunun yolu, sanki önce kelime, sonra hâl düzeyinde kalpten füâda geçmek!. Bu hâle geçersek, sanki on kat daha rahatlarız gibime geliyor.

Bu nasıl olur?!.

Özü = Zâtı değişmeyen, Samed Olan Allah’a güvenle = imanla olur.

Sürekli değişen-dönüşen, bu sayede başkalaşan kişi ve düşüncelere güvenirsek (inanırsak), sürekli inkılâb eder, bitürlü huzur bulamayız.

İman, bitür huzursa, bu huzur, bir donukluk değil, aksine güven içindeki ve Güven’e (= El-Mü’min’e) doğru bir hareket (= canlılık) ve yolculuktur.

Kalbin (= füâdın) tam itmînânına “yakîn, îkân” deniyor. Burada/dünyada, bu “yakîn, îkân” hâline akıl ve (özgür) iradelerimizle ulaşamazsak, ötede ilme-l ve ayn-el yakîn olarak zorla (= mecbûren) ulaşacağız (Bknz. 102. Sûre = Tekâsür) ama bu sûrenin çook ciddî tehditler içeriyor olduğunu da bilelim. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET