GİZLİ/GÖRÜNMEZ ÖZNE!

Bu Özne, her şeyi yapar ama Kendini bize göstermez, gizlidir; biz O’nu “fark ederiz”!. Fark edemeyenler, O’nun yerine başka özneleri, özne (ilah) olarak kabul ederler ve gösterirler.

Bu iddiamı, bizzat yaşadığım bir olayla açabilir, açıklayabilirim. Bundan 3-4 ay önce, bir akrabam kas iltihaplanmasına (= Gillian Barre/GBS hastalığına) yakalandı; boynundan aşağısı felç oldu, vücudunu hissedemedi (bi tarafıntan öbür tarafına dönemedi, elini-kolunu kaldıramadı, yığıldı kaldı); uzun süre yoğun bakımda yattı, fizik tedavi gördü; şükür, şimdi biraz da olsa iyi, ayaklandı.

Böyle bir hastalık benim de sizin de, hepimizin de başına gelebilir. Ben onun adına konuşmak istemem, onun ne hissettiklerini de bilmem ama kendi gözlemlerimi ve hislerimi sizlerle paylaşabilirim.

Bu adam/akrabam (bu, ben de olabilirdim), herkes gibi hastalanmadan önce, bir insanın yapabileceği her şeyi yapıyordu; çoğu şeyi de, ‘ben yaptım’ diyordu.

Rabbim ona (ya da bize) böyle bir hastalık vererek her şeyi sen (siz) yapmadın(ız) mı? demek istedi?!. Bize ne öğretti? Öğretti mi? Öğretti de biz mi öğrenemedik?!. Bize öğretmek için onu mu (başka birilerini mi) kullandı?... bütün bu soruların cevabını sadece O ve O’nun öğrettikleri biliyor!.

Bu bilme, “GERÇEK GİZLİ = GÖRÜNMEZ ÖZNE’Yİ” bilmedir.

“GERÇEK GİZLİ = GÖRÜNMEZ ÖZNE bilinmeden (görülmeden)!, bizler çoğu şeyi açıklayamayız, anlayamayız!.

Hz. İbrâhim’e selâm olsun; “GERÇEK GİZLİ = GÖRÜNMEZ ÖZNE’yi bize öğreten ilk insan Odur.

O (İbrâhim), “Beni yediren-içiren, hastalandığımda Bana şifa veren O. ...” demişti. (26/79-80.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET