FERÂSET

Olup-bitecek olanları “önceden” görme-görebilme; sezme-sezebilme; zihin uyanıklığı, îzan. 

Ferâsetin düşük düzeyine ‘izlenim’ diyebiliriz.

Olup-bitecek olanları “önceden” görme-görebilme; sezme-sezebilme; nasıl mümkün olur?!.

Görünüşten veya görüntüden öze doğru “giderek”!. Bu da önce, kişinin kendini, kendi söz ve eylemlerinden tanımasıyla olur; sonra da sıra başkalarına gelir.

Kişinin, sözü söyleyiş tarzından veya söyleyiş şeklinden (= lahn-ıl kavl’inden) sözün sahibine (= özüne) gidebiliyorsak; kişinin yemek yiyişinden, yemeğe düşkün olup-olmadığına; oturup-kalkmasından, yürüyüşünden, vb., nasıl bir insan olduğuna dair bir “izlenim” de elde edebiliriz.

Kendini, kendi söz ve eylemlerinden tanıyamayanlar, izlenim (sezgi) ve ferâset sahibi olamazlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK