KİRLİ ZİHİN

Buna, bulaşık zihin veya kirli kalp de diyebiliriz. Hepimizin zihni kirli. Bu kiri, sadece ve sadece tevhîd temizler. Bizler, “saf tevhîde” ulaşamadığımız için, hepimizin zihni “belli ölçüde” kirli; tüm çabamız, zihnimizi (= kalbimizi) temizlemeye yönelik olmalı.

Pekiî, kim kirletti zihinlerimizi?!. 

Başta modern eğitim sistemi olmak üzere, modern yaşamın her katmanı : aile, okul, iş, siyaset, ticaret, üretim-tüketim, medya...

Kirli zihinlerden, kirli düşünceler, (kirli) sözler ve (kirli) işler sâdır olur.

Bir zihnin kirli olduğunu ne belirler, ne bilebilir?!.

Tevhîd “algımızın”! düzeyi. Zihin (bizim zihnimiz), bu düzeyin altındaki sözleri kirli; üstündeki sözleri temiz görür.

Kelime-i Şehâdet’in (= Tevhîd’in) lâ’sına “süpürge” denir. Bu “süpürge”, önce görünür kirleri (= şirki); sonra da görünmez kirleri (= şirki) temizler.

Buna (bu duruma) Kitâb/Kur’ân, “kalb-i selîm” der. 

“O gün (= kıyamet günü), ne mallar ne de oğullar (= evlâtlar) fayda verir; sadece temiz (= selîm) bir kalple gelenler (= gelme) hariç. (= müstesnâ).” (26/88-89)

Selîm ile İslâm akraba. İslâm, selîm’in (= SLM’nin) mezîd (= çoğaltılmış, artırılmış) hâli.

İslâm (= tevhîd), bizdeki kiri-pası azaltır; temizliği-pâklığı artırır.

Ne kadar temiz olur ve temiz gidersek, o kadar iyi. Buna (= bu temizliğe), zihnimizden başlamalıyız. Çoğumuzun dışı temiz, ama içi pis. Biz, necâsetten temizleniyoruz ama hadesi pislik olarak bile gör(e)müyoruz. Hades, düşüncenin (= zihnin), dolayısıyla da ondan doğan sözün/sözlerin ve hâdiselerin (= olayların, davranışların) pisliğidir. Bilelim ki hadesten tahâret, necâsetten tahâretten daha öncel, daha önceliklidir.

Dışını ne kadar temizlerseniz temizleyin, içi pis olan bir kaptan su içebilir misiniz?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK