DAN DUN KONUŞMAK
Dan dun konuşmak, argoda, gereksiz (= boş yere, boşuna) konuşmak demek; ama ben, dun hakkında değil, dan (ve den) hakkında konuşacağım.
Dan (ve den), Arapçada an (= عن) ve min (= من) karşılığında kullanılan harf-i cerlerdir. Harf-i cerler, özel ilgi alanım. Harf, dilin (= ABC’nin, alfabenin) sesli ve sessiz en küçük birimi. Cer, çekme, sürükleme. Cer atölyesi, tren vagonlarını çeken lokomotiflerin yapıldığı atölye. Harf-i cerler de (genelde) kendisinden sonra gelen kelimeyi (aşağı) çekerler ve o kelimenin son harfini esre/kesre (= mecrûr) yaparlar.
Dan anlamına gelen an (= عن) da bunlardan biridir. Meselâ, “fe-veylül lil musallîn, ellezîne hüm an salâtihim séhůn” deki an. = Yazıklar (= veyl) olsun o musallînlere (= namaz kılanlara), onlar kıldıkları namazDAN (= namaz/ın şuurunDAN) uzaktırlar = gaflet içinde namaz kılarlar ve kıldıkları namaz, onları yanıltır (= sehv, séhůn); sehven (= şuursuzca, yanılgıyla) namaz kılarlar.
“O Mü’minler, boş şeylerDEN yüz çevirirler. (= Boş işlerDEN uzak dururlar.)
وَالَّذ۪ينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَۙ
(23/3.)
Biz, insanı toprakTAN veya alakTAN yarattık veya RuhumuzDAN üfledik, denirken, an (= عن) değil, min (= من) kullanılır.
An (= عن) ile min (= من)’in farkı : an’da (= عن), “bir âidiyet ve yakınlık”; min’de (= من) “bir ayrılık” var. ToprakTAN, alakTAN yaratıldık; yaratıldıktan sonra, Rabbimiz RuhunDAN bize üfledi; bizde o toprak, o alak ve O Ruh var; biz onlardan mürekkep, müteşekkil bir varlığız; bizi, biz yapan onlar.
Ama, biz namazDAN = namaz bizDEN uzak durursa = şuurlu namaz kılamazsak; biz, gerçek (= hakikî, sahih/sâlih) işlerDEN uzak durursak, boş işlerDEN uzak duramayız ve doğru dürüst bir Mü’min olamayız. Mü’minler, boş işlerDEN uzak dururlar.
Günlük dilde (= Türkçede) de den : 1. Bişeyi, bişeyDEN yapma. 2. Bi yerDEN ayrılma anlamındadır.
Biraz da olsa dan’dan (den’den) söz ettim (= konuştum); dun hakkında konuşmayı inanın bilmiyorum. En azından %50, “yerinde” konuştuğumu düşünüyorum.
Bu yazıyı, “neredeyse her konuda (= dan dun) konuşuyorsun.”, diyenlere ithâf ediyorum; bu yazı, biraz da onlar için yazıldı.
Yorumlar
Yorum Gönder