ATEŞ, IŞIK (= ZİYÂ) ve NÛR

24/Nûr, 35. âyeti son okuyuşumda, bu üç kelimenin farkını ‘birazcık da olsa’! fark ettim!. Her okuma aynı olmuyor, olmamalı...

Âyet, Allah’ın Nûru için, “O, doğuya da batıya da ait olmayan mübarek bir ağaçtan yanar, Onun yağı, kendisine ateş değmese bile yanar = يَكَادُ زَيْتُهَا يُض۪ٓيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌۜ

(24/35.), denir.                       

Âyette Nûr, Ateş ve Ziyâ kelimeleri geçer. Nûr da Işıktır, Ziyâ da. Ziyâ, Nûr’dan farklı (daha düşük yoğunluklu) ve ateş değmeyen bir ışık olmalı; Nûr ise “Saf Işık” (?!)...

Ateşsiz (= yanma olmadan) ışık olur mu?!.

Bu sorunun cevabını inanın ben bilemiyorum. Bu konuda “iyi bir fizikçinin veya uzmanın” görüşlerine ihtiyacım var.

Yardımcı olursanız, minnettâr olurum. Blogda (bilmekisteyenlericin.blogspot.com’da), profile tıklarsanız (= yazı başlığındaki geriye ok, alt alta üç çizgi, profili ziyaret edin), orada mail adresim yazılı. En iyisi ben buraya da yazayım. drhasanmetin@gmail.com. Lütfen adresi gereksiz yere kullanmayın ve başkaları ile paylaşmayın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

İMAN - AMEL İLİŞKİSİ