KURRA-TÜL AYN
Göz aydınlığı. Kurra, karar (= kesin hüküm), ikrar (inkârın zıttı), kavârîra (= billur), müstekar (sağlam, dayanıklı), istikrar (= yalpalamayan) kelimeleri ile aynı kök. Bu tabir (= tamlama), iki yerde geçer. 25/74 ve 32/17.
Bu tabirin zıttı olan göz kararmasını anlamadan, göz aydınlığı (= kurra-tu ayn) tabirini anlayamayız.
Gözümüz niye kararır?!.
• Tansiyonumuz düşünce = dengemiz bozulunca.
• Çook üzülünce.
Demek ki göz aydınlığı, mükemmel bir denge ve sevinç (hâli) ile mümkün.
Yukarıdaki (iki) âyetin ilkinde (25/74) bahse konu olanlar, buradaki evlât ve eşler; ikincisinde (32/17) bahse konu olan, ötede karşılaşacağımız hâl/durum.
Bu iki âyeti birlikte okuyunca, aklıma şöyle bir soru geldi. Burada evlât ve eş bakımından “gözü aydın” (= huzurlu bir aileye sahip) olanların, acaba (?!) ötede de “gözü aydın” mı olacak?!. Bu soru aklımdayken, evlât ve eşlerle ilgili başka âyetlere baktım; ve 63/9 ve 64/14-15. âyetler, bana bunun böyle olmayabileceğini söyledi.
“Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız, sizi, Allah’ın öğütlerini dinlemekten alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, kaybedeceklerini bilsinler.” (63/9.)
“Ey iman edenler! Doğrusu, eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşmanlık edenler olabilir (= adüvven leküm); onlara karşı dikkatli olun. Eğer affeder, kusurlarını görmezden gelir ve bağışlarsanız, bilin ki kuşkusuz Allah çok bağışlayıcıdır, rahmeti kesintisizdir.” (64/14.)
“Mallarınız ve çocuklarınız yalnızca bir fitnedir. Büyük ödül, Allah’ın katında/yanındadır.” (64/15.)
Aile huzuru, ailedeki herkesin Allah rızasını gözetmesine bağlıdır. 25/74, 70. âyetten itibaren okunursa, bu durum anlaşılır.
Yorumlar
Yorum Gönder