İBÂDET

İbâdet : Kulluk, Allah’a abd/kul olma, Allah’ı Rab bilme, O’nun emrini dinleyerek O’na tapmadır. İbâdet, “genel ve kuşatıcı” bir kavramdır; hayatın her ânında, her yanındadır; biz onu “özel” bir kavrama indirgedik; namazla, oruçla, zekâtla, hacla sınırladık ve namazın, orucun, zekâtın, haccın hayatla irtibatını kopardık. Oysa onların özünde bireyin iç ve dış dünyasını kuran ve düzenleyen “nüveler” vardır; onlar birer "prototip, model ve projedirler." Kişide ve toplumda bir tekâmüle (= kemâle) yol vermeyen ibadetler, ‘bizim oğlan bina okur, döner döner yine okur’a; kuru = içi boş eylemlere dönüşürler.

İbâdetler dirilmeden, Mü'minler dirilmez.

Mümin, dindar olduğu için ibâdet yapmaz, dindarlığını artırmak = iyi bir Mü’min = kul olmak için (= Allah’a yakın olmak) ibâdet yapar. O, Allah’a yaklaştıkça (= yakınlaştıkça), her yaptığı ibâdet olur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM