İ’TİKÂF = ﺍﻋﺘﻜﺎﻒ
İ’tizâl gibi, i’tikâf da iftiâl babından. İ’tizâl, uzlete (= izolasyona) çekilme; i’tikâf, “bişeye”! odaklanma, yoğunlaşma. İ’tizâl olmadan, i’tikâf olmaz. Mu’tezile, zamanının “problemlerinden” uzaklaşarak, fikre (= düşünceye) yoğunlaşan grubu ifâde eder.
Ramazan'ın son on günü, i’tizâl ve i’tikâf zamanı. Bu on günde dünya işlerinden (= dünyadan) “biraz”! uzaklaşalım, âhirete odaklanalım. (= “yaklaşalım, yakınlaşalım”!) Bu on günde, gecemizi (= şimdiye kadar karanlıkta geçen ömrümüzü) fecre (= şafağa, aydınlığa) çevirme imkânı var; çünkü bu on günün içinde, bin aydan (= karanlıkta geçen bir ömürden) daha hayırlı Kadir Gecesi var. Kadir Gecesinde “bize de Kur’ân inmeye”! başlarsa, bundan sonraki bin ayımız (= kalan ömrümüz) aydınlık olur. O Gecede melekler ve Ruh, Allah’ın izniyle bizde de fecri (= “Güneşi”!) doğurana kadar Selâm (= Selâmet) için inerler; ve artık Kur’ân, bizim de yolumuzu aydınlatmaya başlar. Bu büyük fırsatı kaçırmayalım ve “bayram” edelim!.
Yorumlar
Yorum Gönder