BAYRAM ETMEK

Kişi, ne zaman bayram eder?!.

Bir zahmetten kurtulup bir rahmete erince; hele de bu zahmet, hayatî ise. Bir fakirin zengin olması; bir hastanın sıhhat bulması; bir mahkûmun özgür kalması gibi...

Millî bayramlarda iyi-kötü “bir kurtuluş” var; dînî bayramlardaki kurtuluş ne, neden; neden bayram ediyoruz?!.

...

Bayram kaç gün?!.

Ramazan, üç; Kurban, dört.

Bu kadar çok mazarrat ve mazarratlı iş varken, üç-dört gün bayram edilir mi?!. (Mazarrat, zarar-ziyan; mazarratlı, zararlı.)

Bu zararlar, hepimizi üzüyor, bedenî ve ruhî sağlığımızı-sıhhatimizi olumsuz etkiliyor, bozuyor.

Üzgünken = üzüntülü iken, bayram edilir mi?!.

Üzüntümüz (= bedenimize ve ruhumuza verdiğimiz/verilen zararlar) azalıyorsa, edilir. Zararın neresinden dönülürse, kârdır. Sözgelimi, ben bugün (18 saattir) hiç cigara içmedim, ciğerlerim (bugün,  18 saat) bayram etti. Ciğerlerime her gün bayram ettirsem, fenâ mı olur?!. 

18 saattir cigarasız nasıl duruyorum?!.

Cigaranın ciğerlere zarar verdiğini biliyorum. Cigara içme isteğim depreşince, Rabbime : benim Rabbim Sensin, Sen benim zarar görmemi istemezsin, beni Sen terbiye ediyorsun. ... diyorum. Bunu, diğer zararlı alışkanlıklarıma da (= isteklerime de) transfer etmek istiyorum. Böyle yaparsam, bayram günlerimi çoğaltmaz mıyım; burada ve ötede sürekli bayram etmez miyim?!.

Sürekli birilerine zarar verirken veya birilerinin verdiği zarara uğrarken, bayram etmemin ne anlamı var?!. Verdiğim ve maruz kaldığım zararları her geçen gün azaltırsam, hele de hepten ortadan kaldırırsam, süresiz bayramı o zaman yapmış olmaz mıyım?!.

Oysa ben, hem verdiğim hem maruz kaldığım zararları azaltamıyorum, hem de günlerce bayram ediyorum!.

Deli miyim, ne!.

Deliye her gün bayram.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK