EŞHEDÜ...

Eşhedü : Ben şahidim, şahitlik ederim.

Şâhit : Müşahede eden, tanık olan, gören.

Müşahede : Gözlem, gözle görme, (gözle) tanık/şâhit olma. 

Allah’tan başka bir ilâh olmadığını “gördük” mü de, eşhedü = şahidiz, diyoruz?!.

“Görmemiz” gerekiyor!. Görmeden (?!) yaptığımız şahitlik, “yalancı”! şahitliktir.

Görme (= şahitlik), sadece gözle olan bişey midir?!. Aklın gözü, kalbin gözü yok mudur?!. Aklın ve kalbin gözü açık olursa, kafadaki gözler de açık olur; ve her göz (her organ) akıl olur, kalp olur. Böyle olursa, bu organlara sahip olan insanın yaşadığı sürece, şehâdeti de diri/canlı ve güncel olur. 

Bugün bizim şehâdetimiz diri mi, canlı mı, güncel mi; yoksa, ölü mü, tarihsel mi?!.

Şehâdetin Kendisi = Şehâdet ettiğimiz VARLIK (= Allah), hep, her zaman, tüm zamanlarda diri = Hayy-ül Qayyûm; ve herkes, yaşadığı çağda, KENDİ HAYATIYLA (= yaşamıyla) buna tanıklık (= şahitlik) eder veya etmez.

Herkes, şehâdetini yaşarken diri tutar = diriltir; eşhedü budur. Eşhedü'deki şahıs, müfret mütekellim = birinci tekil şahıstır = konuşan bendir); bu kalıp, geniş zaman kalıbıdır; anlamı : yaşadığım sürece ben şahidim, demektir.

Ne zaman bişeye şahit olurum?!. Yaşarken, hayattayken ve aklım başımdayken. 

Yarın, bu şahitliğimizin doğru olup-olmadığı sorulacak.

Bişeye (= bi olaya, bir vakıaya) yaşarken, hayattayken, aklım başımdayken şahit olmamışsam, eşhedü = ben şahidim diyemem.

Eşhedü, ben yaşarken de Allah tek İlâh’tı demenin; ve buna şahitlik etmenin adıdır. 

Ben yaşarken, Allah tek ilâh değilse!. Ve ben, Allah'ın tek İlâh olması için bişey yapmıyorsam, ...

Gerçekte (= hakikatte) Allah tek İlâh. Allah, yaşadığımız fiilî hayatta da tek İlâh mı, yaşadığımız hayatta da Allah’ı tek İlâh olarak görüyor muyuz, buna da şahitlik ediyor, bunu da gözlemliyor muyuz?!. Etmiyor, gözlemlemiyorsak, gerçek hayatla (= ideal bildiğimiz hayatla); yaşadığımız fiilî hayat çatışıyor demektir. Bu da bizi rahatsız eder, etmelidir. Etmiyorsa = yaşadığımız hayatta ilâh, Allah değilse, ve biz bu durumu düzeltmek için en ufak bir çaba göstermeden eşhedü demeye devam ediyorsak, şahitliğimiz diri değil, ölü; fiilî değil, kavlî (= sözde, sorunlu ve tutarsız!) demektir.

Eşhedü’müz ne kadar sağlamsa, Müslümanlığımız da (insanlığımız da) o kadar sağlamdır. Müslümanlık ve insanlık, Allah’ı tek İlâh kılma = Allah’ın Sözünü (= dinini) hâkim kılma mücadelesinden başka nedir?!.