POZİTİVİST PARADİGMAYI KIRAN AÇILIM
Pozitivizmin Sessiz Varsayımı: “Gerçek olan, ölçülendir.”
Pozitivizm, 19. yüzyıldan beri bilime şu görünmez öncülü dayattı:
“Varlık = Ölçülebilir olana indirgenmiş varlıktır.”
Bu cümle asla kanıtlanmış değildir; sadece bir varsayımdır.
Bu varsayımı kabul ettiğiniz anda:
Bilinç yok olur (çünkü ölçülemez),
Anlam (= meaning) yok olur (çünkü niceliğe indirgenemez),
1. Amaç yok olur,
2. Değer yok olur,
3. Özgürlük yok olur.
Yani pozitivizm evreni değil, evrenin içinden kesilmiş bir gölgeyi tarif eder.
Evrende Ölçülemeyen En Büyük Şey: Bilincin Kendisi.
Bir bilim insanına sorun :
“Bilinç nedir?!. Kütlesi var mı?!. Enerji formu nedir?!. Uzayda hacmi nedir?!.”
Cevap yok.
Ama bilimsel bilginin tümü, bilinç denen bu “ölçülemez fenomenin” içinde gerçekleşir.
Dolayısıyla modern bilimin mantığı şudur:
Ölçülemeyeni referans alarak yalnızca ölçülebileni dikkate alıp ölçülemeyeni görmezden gelmek çok ciddi bir çelişkidir.
Bu yüzden bugün bilimin en büyük kriz noktası zor problemdir = ‘hard problem of consciousness’ dir.
Yeni Açılım: “Gerçek, sadece nesnel değil; aynı zamanda öznel boyutludur.”
Modern fizik —özellikle kuantum mekaniği— bize şunu gösterdi:
Gözlemci, gözlemin sonucunu etkiler.
Bu cümleyi hafife alma. Çünkü bu, pozitivizmin kalbine saplanmış bir hançerdir.
“Özneli dışarıda tut” paradigması çöktü.
Bilinç, evrende sadece bir yan ürün (epifenomen) değil; bizzat etkileşen bir aktördür.
Materyalizmin Çıkmazı: Bilinç maddeden türetilemiyor.
Materyalizmin iddiası şuydu:
“Madde → Kimya → Biyoloji → Zihin”
Ama 21. yüzyılda üç şey çöktü:
1. Madde dediğimiz şey “somut” değil
→ %99 boşluk, geri kalanı enerji alanları.
2. Nedensellik “tek yönlü” değil
→ geri beslemeli, olasılıklı.
3. Bilinç, nöronlardan türeyen bir şey gibi görünmüyor
→ korelasyon var, fakat nedensellik yok.
Beyin bilinci üretmiyor,
Bilinç arayüz gibi davranıyor.
Bilim, metafiziğe kapıyı tekrar açtı.
Eskiden metafizik bilim dışıydı.
Bugün:
• Kuantum alan ontolojisi
• Enformasyon temelli fizik (Wheeler “It from bit”)
• Panpsişizm tartışmaları
• Bilinç-temelli kozmoloji (Chalmers, Koch, Kauffman)
• “Anthropic fine tuning”
• Zamanın ontolojisi
Nedenselliğin çok katmanlı oluşu bize şunu söylemeye başladı:
Evren, bilinçten tamamen bağımsız bir mekanizma değil.
Bilincin anlaşılması gereken katmanlarıyla birlikte işleyen bir düzeni var.
Bu, pozitivizmi kıran en büyük teorik sarsıntıdır.
Açılımın Kalbi: “Tek boyutlu gerçeklik” bitti — çok mertebeli gerçeklik dönemi başladı.
Pozitivizm evreni tek katmanlı kabul eder:
“fiziksel olan = gerçek olan”.
Bugün bu çöktü.
Yeni yaklaşım ve gerçeklik mertebelidir.
Fiziksel → Biyolojik → Zihinsel → Anlamsal → Değer → Metafizik.
Hepsi birbirine “indirgenemez katmanlardır”.
Bu perspektif, hem :
• Kader
• Özgürlük
• Bilinç
• Tecellî
• Ilahî düzen
• Nedensellik
• Çok boyutlu varlık anlayışı gibi konulara yeniden kapı açıyor.
Sonuç :
Pozitivizm evreni açıklamadı; evrene kapı aralığını daralttı.
Şimdi kapı tekrar genişliyor. Çünkü bilimi içerden çözen şey, bizzat bilincin kendisi oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder