YARDIM ÇAĞRISI
Bu çağrı, 100. Sûre : Âdiyât ile ilgili.
Anlamakta en çok zorlandığım sûrelerden biri Âdiyât. Anlaşılması zor/güç beş yeminden sonra, insan, Rabbine karşı çok nankördür, denir. Nankör diye çevrilen kelime : lekenûd. Kelimenin kökü, le te’kid le’si de kenûd mü, yoksa lekenûd mü bilemedim, çözemedim.
Âdiyât, adüv ( عدو) veya adâvet’den geliyorsa, ilk yemin, “azgın (kızgın) düşmanlara.”
Mûriyât, verâ (وراء)’dan geliyorsa, ikinci yemin, “kalleşçe (sinsice) çarpışanlara = arkadan vuranlara.”
Müğîrât, ğayr (غير)’dan geliyorsa, üçüncü yemin, “sabah vakti baskın yapanlara.”
Dördüncü yemin, “ortalığı toza-dumana katanlara.” = فَاَثَرْنَ بِه۪ نَقْعاًۙ
Beşinci yemin, (körü körüne) “düşman topluluğunun içine dalanlara.” = فَوَسَطْنَ بِه۪ جَمْعًا
Sonra da “insan, Rabbine karşı çok nankör; buna kendi de şahit.” (6 ve 7. âyetler)
Niye?!.
“Çünkü o nankör insan, servet hırsına kapılmış, Rabbini unutmuştur.” = وَاِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَد۪يدٌۜ
(Buradaki hayr, Allah-u A’lem, hem servet, hem de makam-mevkî, şan-şöhret.)
“Ama bilmez mi ki (o nankör insan, âhiret günü) herkes mezarından ayağa kalkıp dışarı çıktığında,
اَفَلَا يَعْلَمُ اِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِۙ
ve insanların kalplerinde olan her şey ortaya döküldüğünde,
وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِۙ
işte o gün Rableri, onların her hâlinden haberdar olduğunu gösterecektir.”
اِنَّ رَبَّهُمْ بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَخَب۪يرٌ
...
Bu yeminlerin bugünkü karşılığı ne, kim?!. Bilen lütfen söylesin de beni rahatlatsın.
Yorumlar
Yorum Gönder