KEVSER SÛRESİ
Sûreyi Tarihsel, Sosyolojik ve Dilsel Bağlamda Yeniden Okuma
Giriş
Kevser Sûresi Kur’ân’ın en kısa sûresi olmasına rağmen anlam bakımından derin ve çok katmanlıdır. Bu sûre, klasik tefsirlerde çoğunlukla ritüel merkezli bir perspektifle okunmuş, “salât” kelimesi doğrudan namaz kılmak, “nahr” kelimesi ise kurban kesmek şeklinde yorumlanmıştır. Oysa sûre, erken Mekke bağlamında indiği ve nüzûl kronolojisi ile sosyolojik koşullar dikkate alındığında, çok farklı bir mesaj verir. Bu mesaj, Peygamber’e verilen hakikî destek ve moral gücün farkında olarak yılmama ve mücadeleden vazgeçmeme çağrısı.
1. Klasik Tefsirlerin Anakronik Okuması
Klasik müfessirlerin çoğu Medine sonrası dönemde yaşamıştır; bu dönemde :
• Namaz beş vakit şeklinde farz kılınmış,
• Kurban ibadeti sistemleşmiş,
• Salât ve nahr kelimeleri ritüel bir anlam kazanmıştır.
Bu nedenle, kelimelerin erken Mekke’deki anlamları göz ardı edilmiş, âyetler doğrudan ritüel çerçevesine hapsedilmiştir. Bu durum da, Kevser Sûresi’nin gerçek mesajını görünmez kılmıştır.
2. Nüzûl Kronolojisi
Kevser Sûresi, Mekke’nin erken döneminde inmiştir. O dönemde bildiğimiz namaz henüz farz değil; kurban da yoktur; Müslümanlar kurban kesebilecek durumda da değildir.
• Namazın farziyeti Mi‘rac sonrasında.
• Kurban ibadeti Hicrî 2. yıldadır.
Dolayısıyla, “salâta namaz, nahra kurban” anlamlarını vermek tarihsel olarak mümkün değildir. Bu anakronizm, klasik tefsirlerin sosyolojiden ve bağlamdan kopuk yazılmasından kaynaklanmıştır.
3. Sosyolojik Bağlamın Önemi
Erken Mekke toplumunda Peygamber :
• Akrabaları tarafından (bile) küçümsenmekte,
• “Ebter” olarak aşağılanmakta,
• Psikolojik ve sosyal olarak ağır bir baskı altında yaşamaktadır.
Kevser Sûresi bu sosyal saldırıya yanıt olarak inmiştir.
• Kevser = tükenmeyen hakikat ve kaynak, bereket ve moral destek,
• Ebter = onu değersizleştirmeye çalışanlar.
Bu bağlamda:
• fesalli → “Duruşunu koru, yılma, davanı sahiplen”,
• venhar → “Göğsünü aç, engeli kır, mücadeleye devam et, yılma!.”.
4. Dilsel Katmanlar
Bazı Arapça kelimeler tarih içinde anlam daralması yaşamıştır. Salât ve nahr da bunlardandır.
• Salât başlangıçta “yönelmek, duruşu toplamak, bilinçle sahih bir davaya bağlanmak” anlamındayken, zamanla “ritüel namaz” anlamına sabitlenmiştir.
• Nahr kelimesi “akışı açmak, göğsü açmak, engeli kırmak, eyleme geçmek” anlamına sahipken, sonradan kurban kesme şeklinde daraltılmıştır.
Erken Mekke’de bu kelimeler, daha çok ontolojik ve psikolojik eylemleri ifade eder.
5. Kevser Sûresi’nin Bağlama Uygun Anlamı
Süreyi tarihsel, sosyolojik ve dilsel bağlamda okuduğumuzda anlam netleşir.
1. İnnâ aʿtaynâke’l-kevser → “Sana tükenmeyen bir kaynak ve destek verildi.”
2. Fe-salli li-rabbike → “O hâlde duruşunu sabitle, yılma, davanı sahiplen.”
3. Venhar → “Göğsünü aç, engeli kır, azimle mücadeleye devam et.”
4. İnne şâni’eke huve’l-ebter → “Asıl kesik veya bitik olanlar, seni değersizleştirmeye çalışanlardır.”
Bu okuma, hem tarihsel gerçekliğe hem de sûrenin sosyal bağlamına tam uyum sağlar.
Sonuç
Kevser Sûresi, klasik tefsirlerde olduğu gibi ritüel odaklı bir sûre değildir. Erken Mekke bağlamında mesaj şudur :
“Senin kaynağın güçlü; yılma; bilincini sabitle; göğsünü aç; mücadeleden vazgeçme.”
Bu anlam, tarih, sosyoloji ve dil katmanları dikkate alındığında, sûrenin özünü en doğru şekilde ortaya koyar ve klasik tefsirlerin gözden kaçırdığı boyutu açığa çıkarır.
Yorumlar
Yorum Gönder