İFK

Biz ifki, Benî Müstalik Gazvesi sonunda Hz. Âişe Validemize atılan iftira olarak biliriz. Kelime, Kitâb’ta efeke, yu’fekü çekimine uygun olarak ‘feennâ yu’fekûn, effâk ve mü’tefikât’ şeklinde de yaklaşık 30 yerde geçer.

“Feennâ yu’fekûn”, nasıl da çevriliyorlar, döndürülüyorlar (= döneklik yapıyorlar!); demektir.

Neden çevriliyorlar, döndürülüyorlar?!.

“Onlara, gökleri ve yeri kim yarattı diye sorsan, ‘Allah’  derler.” (29/Ankebut, 61.)

“Gökten suyu kim indiriyor, ölümünden sonra yeryüzünü (bu suyla) kim diriltiyor diye sorsan, ‘Allah’ derler.” (29/Ankebut, 63.)

“Dev dalgalar, denizde onları kara bulutlar gibi sarsa, ‘Allah’ diye yalvarırlar.” (31/Lokman, 32.)

Onlar, böyle zamanlarda dini (hayatı, yaşamı) sadece ve yalnızca Allah’a has/özgü kılarlar = “muhlisîne lehu-d dîn” (31/Lokman, 32.)

Sonra da O’ndan yüz çevirirler, gerisin geriye (yerel/millî) putlarına dönerler ve Allah’a ortaklar koşmaya başlarlar.

Bu apaçık bir ifktir, iftiradır; uydurma, sahte = hâlis olmayan bir tutum ve davranıştır; apaçık bir dönekliktir.

Ah, ne kadar aptalca bir iş yaptıklarını ve Allah’a apaçık bir iftira attıklarını bi bilebilseler!.

Onlar, zor zamanlarının Allah’ı ile normal zamanlarının Allah’ının farklı olmadığını = aynı Allah olduğunu bir anlayabilseler!.

Onlar, zor zamanlarında doğruyu görüyor-biliyor ve ona göre davranıyorlar ama normal zamanlarında Allah’a ortaklar koşmaya başlıyorlar; O’nun ortakları olmadığını unutuyorlar ve O’na apaçık iftira atabiliyorlar. (O’nda olmayan bişeyi O’na yamamaya kalkabiliyorlar = ifk).

Vicdansız ve insafsız herifler!...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET