BİLGİ

Bilgi : 1) Bilgi bize, yaratılışta, evvelde, a priori olarak yüklenmiştir. Bu isimlerin öğretilmesine karşılık gelir. 2) Onu duyularımızla elde ederiz. Bilginin kaynağı duyusaldır. Buna mahsûsât denir. 3) Deneysel, tecrübîdir. Buna da mücerrebât denir. 4) Sezgiseldir, içe doğar. Bunun adı da hadsiyyâttır. 5) Tarihsel ve kültüreldir, mütevâtir (yaygın) yolla gelir, akar. 6) Vahiyle = İlâhî Haberle gelir, gönderilir. 7) Fıtrî ve aklîdir. Son iki şık, bizi ilk noktaya/şıkka bağlar.

...

Bilgi, zihinde (veya herhangi bir yerde!) oluşan, soyut = teorik bir şey (tasavvur) ise, bunun somut = dışsal bir karşılığının olması şarttır. Bilgi (bilen, ilim), bilenene (ma’luma) veya tersinden bilinen (ma’lum), bilgiye (ilme) tâbidir. Buna mantıkta tasavvur ve tasdik denir. Tasavvur, insanın zihindeki = içindeki şey; tasdik, bu şeyin dışarda “görülmesi, bulunmasıdır.”!. Ama!, başta Tanrı olmak üzere her tasavvurumuzu dışarda göremiyoruz, bulamuyoruz. Bu, O’nun, onların orada olmaması, bulunmaması anlamına gelmez; belki!, tasavvurun (aklın, için), tasdikten (dış dünyadan, dıştan) daha kapsayıcı olduğu anlamına gelir. Meselâ, Tanrı, kâinata sığmaz ama kulunun kalbine sığar. Siz, böyle hâli, tasavvur ve tasdik ettiniz mi?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET