ANLAMSIZLIK

Öyle ya da böyle (= iyi ya da kötü) bir anlam, kişiyi motive eder. Anlam güçlendikçe (= netleştikçe, iyileştikçe) de motivasyon güçlenir. Yaşarken, yaptığı işlerde parçalı ya da bütüncül, zerre kadar bir anlam bulamayanlar, “hiçbir şeyin = hayatın anlamı kalmadı” diyerek, intiharı = ölümü tercih ederler = ölürler.

Hayat, ölümle (birlikte) anlamlıdır; ölüm olmasa, hayatın anlamlı kalmaz, olmaz. Belki, yaşarken, burada, Allah hariç, hiç kimse bizim anlamlı işler yaptığımızı bilmeyebilir, bilemeyebilir; onlara bizim hayatımız anlamsız gelebilir ama aksine biz, bu hayatı bir fırsat bilerek ve ölümü/öleceğimizi de görerek yaptığımız ve yapacağımız işlere daha çok motive oluruz.

Anlam, buradaki peşin beklentide değil; ertelenen, ötelenen beklentidedir. Burada peşin yaşayanlar, bunu anlayamazlar ve hayatın zorluklarına katlanamazlar; intihara baş vururlar.

Anlamsızlık, intihar (= ölüm) demektir. Ölüm, elbet bir gün bizim de başına gelecektir. Anlamsızlık, ölümü gelmeden evvel çağırmak = intihara teşebbüs etmek ve ölüm sonrasında/n bişey beklememek = ölüm sonrasına (âhirete) inanmamaktır.

Âhiret yoksa, anlam da yoktur.

Âhirete inanmayanlar, boşa kürek çekerler, onlar kürek mahkûmudurlar, bu yüzden kolay intihar ederler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK