HESAP

Hesap : Hesap yapma, bişeyler alma-verme, alacaklı ya da borçlu olduğumuzu bilmedir.

Görünürde aldığımız ve verdiğimiz şeyleri (mal, bilgi, ilgi/sevgi vb.) birilerinden (birbirimizden) alıp-veririz.

Aslında hepimize veren, O’dur. O, “ara kademede” iş yapan, emek veren bizlerin emeğini yok saymaz, görmemezlikten gelmez (küfr!); birbirinizle hesaplaşın = helâlleşin!, der.

O, o kadar cömerttir (kerîm/ekrem-ül ekremîndir) ki, birbirimizle hesaplaştığımızda = helâlleştiğimizde (Allah-u A’lem) O’nunla da hesaplaşmış = helâlleşmiş oluruz!; yoksa, O’na borcumuz hiçbir zaman ödenmez, ödenmeyecektir de. Ötede de O’na muhtacız.

Not = Bir tavsiye : Biriyle hesaplaşacaksak, ona, onun verdiğinden daha çok şey verelim (= cömert olalım), onun verdiği gereksiz şeyleri de kabul etmeyelim. Hele de ona küsmüş/kırılmış ve hesabı da öbür tarafa bırakmışsak, çook daha dikkatli olalım.

Sizleri çok rahatsız ettim, hakkınızı helâl edin. Bu rahatsız kelimesini de rahmetli Ali Şeriatî’den borç/ödünç aldım; o : “Sizi rahatsız etmeye geldim.” demişti. Bu yazdıklarım, birilerinden aldığım borçlar; kendimin bişeyi yok. Belki bu şekilde (yazarak) onlara ve (Rabbime) borcumu öderim, diye düşünüyorum. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET