HAYVAN-I NÂTIK
Hayvan-ı Nâtık : Konuşan hayvan. İnsan.
İnsan, hayavânlar (= canlılar) arasında konuşabilen tek canlı. Diğer hay(a)vanlar, konuşamazlar, havlarlar, hırlarlar, öterler, melerler, ulurlar, ... ama konuşamazlar.
Konuşma, sadece günlük = dünyevî yaşamsal ihtiyaçları (= yeme-içme, barınma-bürünme, korunma, çiftleşme, vb.) giderme değildir.
Hayvanlar, günlük = dünyevî yaşamsal ihtiyaçlarını (= yeme-içme, barınma-bürünme, korunma, çiftleşme, vb.) havlamayla, hırlamayla, ötmeyle, melemeyle ulumayla karşılayabilirler.
Konuşma, günlük = dünyevî yaşamsal ihtiyaçları aşan bir etkinliktir. İnsanlar konuşarak, “daha iyi bir gelecek” kurmayı hedeflerler.
“Er-Rahmân. Alleme-l Kur'ân. Halaq-al insân. Allemehül Beyân.” (55/1-4)
İnsana beyânın öğretilmesi, dünyanın Kur'ân’a (= Allah’ın Emrine) göre yaşanması = Allah’a kulluk yapılması içindir.
Allah’a kulluğun yapılmadığı bir hayat, “hayvanca” bir hayattır.
İnsan, konuşmayı/konuşmasını Allah’a kulluğa endekslemediği sürece “hayvanlar gibi” yaşar; tek fark, konuşmasını “sanatlı hâle” getirmesi; konuşması ile çeşitli sanatsal (= edebiyat, resim, müzik, tiyatro, film, vb.) etkinlikler yapmasıdır.
İnsan, dili ile konuştuğu gibi, eliyle (işiyle) de konuşur. İnsanın tüm konuşmalarında “tutarlılık ve isâbet sağlayabilmesi” TEK İLÂH’a kulluğuna bağlıdır; aksi kakafonidir.
Yorumlar
Yorum Gönder