DİNİN TAMAMLANMASI

“el-yevme ekmeltü leküm dîneküm... Bugün dininizi tamamladım...” (5/3.)

Buradaki tamamlamaya karşılık gelen kelime kemâl = ekmeltü. Kemâl, oluşta zirve, mükemmellik, olgunluk.

Teorik din, pratik yaşamla tamam olur. Bu din, Efendimizin pratik yaşamında tam tamam, tam mükemmel olmuştur. Gelen vahiy, eklene eklene sahih bir gelenek oluşturmuş ve o gelenek (= Sünnet), “Onun zamanında” tam kıvamını bulmuştur.

Bizim zamanımızdaki din, teorik olarak değil, gelenek (pratik yaşam ve sünnet) olarak mükemmel, tam değildir. Teorik tamlığın pratik tamlığa dönüşmesi, Kitâb’ta yazan O Teorinin günümüzün = zamanımız pratiğine dökülmesi veya dönüştürülmesi ile mümkündür.

Bu nasıl olur, olacak?!.

Teorik dinde değişmeyen sâbitelerin (= iman esasları ve ibâdet şekillerinin) bizi merkezde tutması; ve muamelât dediğimiz, toplum hayatını, sosyal işleri ilgilendiren hukukî işlemlerin yaşadığımız hayata adaptasyonunu sağlayarak. Bu adaptasyon, dinin temel, değişmez, sabit ahlâkî ilkelerine göre yapılmalı; hakkaniyetten, adâletten sapılmamalı, âhiret = hesap bilinci göz önünde tutulmalı, kul hakkına riayet edilmeli.

...

Dalton atom modeline göre, bütün elementler aynı atomlara sahiptir; elementleri farklı kılan elektronlarıdır. Her elementin çekirdeğinde aynı atom yapısı (nötron, proton) vardır. Bir atomun proton sayısı, elektron sayısına eşitse, o atom yüksüzdür; elektron sayısı proton sayısından fazlaysa negatif yüklü bir iyondur, anyondur; proton sayısı elektron sayısından fazlaysa, pozitif yüklü bir katyondur ama yine iyondur.

Negatif (-) yükü, eksiklik (= kötülük, şerr); pozitif (+) yükü de tamlık (= iyilik, hayr) olarak alır ve okursak, denge hâli, düzendir; iyiliklerin ve kötülüklerin gâlip gelmesi ise, çekirdeğe yakınlığı ve uzaklığı belirler. Pozitif yük (= iyilik, hayr) çekirdeğe her zaman daha yakındır. Çekirdek, proton ve nötrondan oluşmakta; çekirdeğin etrafında negatif yük (= elektron) dolanmaktadır. Her element, proton ve elektron sayılarına göre belirlenir, isim, yük ve numara (ağırlık) alır. En “ağır element” uranyumdur. Bu elementin 92 protonu, 92 elektronu, 146 nötronu bulunur; Allah-u A’lem, elementlerin nötron sayılarını da elektronları ve protonları (= elektronları ile protonlarının mücadeleleri) belirlemektedir. 

...

Her dönemin insanı veya her dönem, sanki bir elemente benzemektedir. Zor dönemlerde, (olumlu-olumsuz anlamda) zor insanlar yaşar. Gelenek, (olumlu-olumsuz anlamda) bu zorlukların toplamıdır. 

Efendimizin oluşturduğu gelenekte (= Sünnet'te) de aynı durum geçerlidir. O da pratik hayatın zorluklarını olumlu-olumsuz anlamda yaşamış; olumlulara onay vermiş, olumsuzları yasaklamıştır. Bize olumsuz gelenek gelmeseydi, olumluyu-olumsuzu bilemez/anlayamaz ve olumsuzu terk edemezdik.

Gelenekte, iyi ve kötü beraber bulunur; o geleneğin içinde yaşayan insanların (= bizlerin) kalitesine, kalibresine (atom ağırlığına) göre, bazen gelenek negatif yük alır (= kötü bir gelenek hâlini alır); bazen de bu gelenek pozitif yük alır. (= iyi bir gelenek hâline gelir.)

...

Dinin tamamlanması = tamam olması, dönemseldir. Efendimizin döneminde tamamlanan din, Efendimizin dönemine ait şartların dinidir. O din, bugün (pratik olarak) “eksiktir!”; onu bugün, bugünün imkân ve şartlarında tamamlayacak = hayata geçirecek olanlar bizleriz; bu da bizim kalitemize, kalibremize (atom ağırlığımıza) göre şekillenecektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET