MUHAMMED MUSTAFÂ (S.A.V.)
Muhammed, övülmüş; Mustafâ, seçilmiş.
Seçim varsa, seçen de seçilen de vardır.
Aslında dünyaya gelen herkes, seçilmiş de gönderilmiştir. = “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım.” (2/30.)
Mustafâ, diğer seçilmiş Rasüller gibi yeryüzüne gönderilenler arasından ayrıca seçilmiştir; yeryüzüne gönderilen herkese (= bizlere) denilmiştir ki : “Bunun gibi” olun!.
...
Demokrasi de seçime dayanır; onda da seçenler ve seçilmişler/seçilenler vardır. Seçilmişler değil seçenler esastır/asıldır. Seçilmişler, seçenin dediğini yapmak üzere seçilirler. Ama seçilmişler seçilince, seçenlerin dediğini değil, seçenlere kendi dediklerini yaptırıyorlar.
...
Darwin’e göre, (fizikî) evrim de bir seçimdir. = doğal seleksiyon. “En akıllı ve en güçlü” olan, hayatta kalır. Ama, bu evrimde bir seçen “yoktur”!.
...
Ma'nevî evrimdeki (= tekâmüldeki) seçimde, Seçen unutulmaz; Seçen’in dediği görmezden gelinmez. Seçilen, Seçen’i unutursa (= zikretmezse, hatırlamazsa), seçildiğini unutur, Seçen’in dediğini yapmazsa ve kendini bişey sanarsa/zannederse, aslâ kemâl yolunda ilerleyemez. Bu yüzden Mustafâ’(lar)da kibir olmaz; O/nlar, Seçen’in kulu olduğunu/olduklarını aslâ unutmaz/lar.
...
“İslâmî bir demokrasi”! mümkünse, böyle (= seçenlere hizmetle) mümkün olabilir. = Halka hizmet, Hakk’a hizmettir.
...
“Hanginiz Muhammed?!.”
Bu soruyu, yabancı bir sefir Efendimizle görüşmeye geldiğinde Onu diğer insanlardan (= ashâbından = arkadaşlarından) ayırt edemediğinde sormuştu. Çünkü O da ashâbı gibi yaşıyor = yiyor-içiyor ve giyiniyordu; onlara seçilmiş olduğunu göstermiyordu, ama onlar (= ashâbı), Onun seçilmiş olduğunu biliyorlardı.
Bu soruya benzer bir soruyu, bugün yabancı bir sefir bizim “içimizdeki”! seçilmişler için sorabilir mi?!. Sorabilse, bizim seçilmişlerimiz de birer övülmüş (= muhammed) olurdu.
Yorumlar
Yorum Gönder