NAMAZI CİDDÎYE ALMAK

Gereği gibi kılınırsa, namaz, çook güçlü, çook sağlam bir zırhtır; bizi kötülüklerden ve kötülerden korur.

“Namazı ehline emret, sen de ona devam et!...” = وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا Tâ-Hâ Sûresi 132. âyet.

Bu âyetteki vestabir kelimesine sabret anlamı veriliyor. Aynı kelime, Meryem 65. ve Kamer 27. âyetlerde de geçer. Sabr, SBR = صَبَرَ  şeklinde yazılır; vestabirde, ortada tı (= ط), STBR vardır. = اصطبر.

Ehline emrettiğini sen de yap; sadece emreden olma, yapan da ol!. Önce sen, o namazın sendeki “yansımasını”! (faydasını) bi gör; sonra da ehline (= ailene, yakınlarına) emret!.

Sen, ehlin (= ailen, yakınların) için rızık peşinde koşarken namazı ihmâl ediyorsun. Oysa “Biz, Senden rızık istemiyoruz; Seni rızıklandıran Biziz...” =  لَا نَسْأَلُكَ رِزْقًا ۖ نَحْنُ نَرْزُقُكَ

Akıbet (= mutlu son), Muttaqîlerindir. =  وَالْعَاقِبَةُ لِلتَّقْوَى

Namazı “gevşek” tutarsan = ihmâl edersen, dayanıklılığın (= sabrın) ve Rabbine güvenin azalır, başka ilâhlara meyledersin!. 

Namaz seni diri (= canlı, uyanık) ve dayanaklı tutar. Çünkü namazla Rabbinden manevî güç, yardım (= motivasyon) almaktasın. Orada demektesin ki : “Ya Rabbî sadece Sana ibâdet ediyorum, sadece Senden yardım dileniyorum. Beni doğru yola ilet. Nimet verdiğin kullarının yoluna. Gazabına uğrayan sapıkların yoluna değil.” = إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ  * اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ * صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّالِّينَ (Fâtiha, 5-7.)

Günde 40 kez, namazın her rekatında bir kez, Rabbimizin Huzurunda bu Fâtiha’yı okuyoruz. Namaz bitince, yolumuzu şaşırır veya kaybedersek = gazaba uğrayan sapıkların yolunda yürümeye devam edersek, kıldığımız o namaz, namaz olmaz. Rabbimize günde 40 kez söz vereceğiz, sonra da verdiğimiz sözden döneceğiz!.

Hâşâ, Rabbimizi ne sanıyoruz?!. Rable oyun oynanır mı?!. Böyle bir “hareket”! cezasız kalır mı?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK