SÖZ/ÜN ZULMÜ!...

Doğru söz, eyleme dönüşmezse “zulme”! dönüşür; yanlış söz zaten zulümdür. Sözün gücü ahlâktır, eylemdir. Söz, gücünü ahlâktan, eylemden alır. Doğru söz, kişiyi doğru ahlâka; yanlış söz, yanlış ahlâka sevk eder (etmelidir). Doğru söz, belli bir süre insanı sevindirir ama bu sevinç, ahlâka (= sâlih amele) dönüşmediği sürece anlamsız ve faydasızdır; belli bir süre sonra “kulak tırmalayan” bir niteliğe bürünür ve insanları “rahatsız”! etmeye başlar. Bunu, Gazze savaşında görüyoruz. İslâm ülkelerinin liderlerinden! doğru sözleri duyuyoruz ama bu sözlerin zulme engel olamadığını da görüyoruz. Sizce, bu da bir tür “zulüm”! değil midir?!.

Öncelik

Modern batı medeniyeti, sözü (söylemi) fiile (eyleme) öncelemiş, medya (= gazete, radyo, tv ve internet) ile söz (söylem) enflasyonu (balonu) yaratarak, eylemi ıskalamıştır. Hâlbuki doğru söz, eyleme (olguya, gerçekliğe) uygun düşen sözdür. Gerçekte, eylem, söylemden öncedir. Yapılmayan şey, söylenmemelidir. Ey iman edenler!, yapmadığınız şey/ler/i niye/niçin söylersiniz?!. = “lime teqûlûne mâ lâ tef’alûn.” (61/2.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET