YAMUK OKUMA!...

Okuma, yamuk olursa, anlama ve anlaşılanla amel etme de yamuk olur.

Kitâb’ın (= Kur'ân’ın) okunması da buna dâhildir. 

Kitâb’ın (= Kur'ân’ın) niçin indirildiğini (= gönderildiğini) bilmeden ve Onu bütünlüğünden kopararak okursak, yanlış anlarız.

Kitâb (= Kur'ân), bozuk düzeni düzeltmek, insanlar arasında adâleti sağlamak için indirilmiş = gönderilmiştir. Bu amaç, görmezden gelinirse, Kitâb’ın (= Kur'ân’ın) âyetleri sakız gibi oraya-buraya çekilir, hedef saptırılır. 

Bugün, Diyanet radyoda bir ilâhiyatçının Zâriyât Sûresi tefsirini dinledim. Sûre, (kısmen!) bütünlüğünden koparılarak tefsir edildi. İlk dört âyetteki yeminler sadece, doğa olaylarına hasredildi, toplumsal ve siyasal bağlamından (= hayattan) koparıldı. 5 ve 6. âyetler, gelecekte olacaklara, insanın başına geleceklere işaret eder. 7. âyette, bir (yüce) yemin daha edilir ve “siz görüş ayrılığı içindesiniz. Çelişkili sözler söylüyorsunuz..” (8. âyet) denir. Bu, meselenin bağlamını, yeminlerin kastını toplumsal ve siyasal kılar, yaşanan hayata taşır. 9 ilâ 14. âyetler görüş ayrılığı içinde olanların âkıbetinden; 15 ilâ 21. âyetler ise, muttaqılerden ve muhsinlerden (= yukardaki durumun tersi) söz eder. Bütün bunlar sözün bağlamını yaşanan hayata getirir/taşır. 22-23. âyetler, akıbetin te’kididir; sonra bağlam değişir gibi olsa da yine, Hz. İbrâhim’in, Hz. Mûsâ’ın, Semud kavminin ve Nuh (a.s.)’ın hayatlarıyla irtibat kurulur. 

44 ilâ 49. âyetlerde Rablerinin emrine karşı büyüklük taslayanların sonu hatırlatılır. 50 ilâ 53’de, Peygambere (dolayısyla bizlere) kararlı durması (durmamız) öğütlenir (= emredilir). 54 ilâ 60. âyetlerde tekrar görev (= sorumluluk) hatırlatması yapılır.

Bu tür bir okuma, süre büt0nlüğünden bile çıkarılabilecek bir hususken; sûreyi yaşanan hayattan kopararak tefsir etmek, tefsir değildir, çarpıtma, Kitâb’ı hayattan kopararak göklere (uzaklara) taşımadır.

Yazık!. 

Bu tür okumalar, Kitâb’ı anlamadan (= yüzünden) okumaktan çook daha tehlikelidir.

Diyanet (bile) dini “çarpıtırsa”! bu insanlar (= Müslümanlar) kime güvenecek?!.

Bence, bu "çarpıtmanın"! asıl kaynağı, cârî düzenin İslâmî düzen gibi görülmesi; din adamlarını cârî düzenin beslemesi; onlara yüksek maaşlar ve pâyeler vermesi.

Sizce?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET