TEŞEBBÜH

Şibh’den türeme işteş bir fiil teşebbüh. İşteş (fiil), fiilde ortaklığı bildirir. Teşebbüh, birinin birine benzemesi. Hadisi hatırlayalım. “men teşebbehe bi-kavmin, fe-hüve minhüm. = Kim bir kavme benzerse, o da onlardandır.”

Biz, her sözü (âyetler dahil) genelde zahiren anladığımız için, buradaki benzemeyi (= teşebbühü) de zahiren anlıyoruz; işin aslını/özünü (= bâtınını) gözlerden kaçırıyor, ıskalıyoruz. Zahir (dış), bâtını (içi/özü); bâtın, zâhiri etkiler, şekillendirir, bilmiyoruz. Buradaki (= bu hadisteki) benzemeyi (= teşebbühü) de sadece giyim-kuşamla (saçla-sakalla) sınırlı tutuyoruz. Esas benzeme (= teşebbüh), anlayışta (= düşüncede). Anlayışta, düşüncede (= özde/içte, kalpte) benzeme (= teşebbüh) ve özenme olmazsa, dışta (= kabukta, giyim-kuşamda) benzeme (= teşebbüh = özenme) olmaz; oluyorsa, öz bozulmuştur.

Ekonomik modelimiz (= ticaretimiz), savunma modelimiz (= savunma sanayimiz), siyasal modelimiz (= parti yapılarımız), eğitim modelimiz (= ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelerimiz); ... hâsılı tüm teşkilât yapımız batılı; ama biz sadece giyim-kuşamı görüyoruz. 

Giyim-kuşamı doğulu (İslâmî) olanlar da batılı/lar gibi yaşıyor. Bu doğruysa -- ki doğru --, o zaman o giyim-kuşam (= dış görünüş), kamuflaj (= sahte). Ebu Bekir’in giyim-kuşamı ile Ebu Cehil’in giyim-kuşamı farklı değildi; o zaman onların hiçbiri kamuflaj yapmıyordu.

Şimdi neden böyle?!.

Toprak da kirlendi, tohum da; ama “çiftçi”! (= bizler) bunun farkında değiliz; tohum veya toprağın biri temiz olunca, ürünün de temiz olacağını, temiz ürün alacağımızı sanıyoruz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET