RÜZGÂR

Coğrafî olarak esinti, hava akımı.

Ruhî olarak ilham.

Vahiy Meleğine (= Cebrâil’e) de Rûh denir. O Melek, Elçilere “İlâhî Rüzgârları = İlhamları” (= Mesajları) üflerler. 

Ben, ruhî ilhamdan (= rüzgârdan) söz edeceğim.

Ruh, rîyh, içe üflenen rüzgâr veya nefes demektir. Yaratılan her varlığa, o varlığın “potansiyeline göre” bu rüzgâr veya nefes “üflenir”!.

Hayat (= can), bu rüzgârın veya nefesin (dışardaki) “görünümüdür”!. Ölüm, bu emanet rüzgârın veya nefesin geri alınımıdır.

İnsana üflenmiş bu rüzgârın, nefesin içinde akıl ve irade de vardır. İnsanda bu rüzgârın, nefesin yönlendirilmesi, akıl ve irade ile olur. Hayvanlarda bu akıl ve irade olmadığı için, onların hayatı içgüdüseldir. Şeytanlar, bu akıl ve iradelerini olması gereken (= istenilen) yönde kullanmazlar, oraya-buraya savrulurlar ve sonunda batarlar. 

İnsan, aklı ve iradesi ile hem şeytanlaşır hem de melekleşir. Akıl ve iradesini İlâhî Akıl (= İlim) ve İrade yönünde kullananlar melekleşirken; bu aklı ve iradeyi İlâhî Akıl (= İlim) ve İradenin zıttı/aksi yönünde kullananlar ise şeytanlaşırlar.

Akıl ve iradesini, İlâhî Akıl (= İlim) ve İrade yönünde kullananların içinden dışarıya güzel bir râyıha (= koku, sâlih amel); akıl ve iradesini, İlâhî Akıl (= İlim) ve İradenin zıttı/aksi yönünde kullananların içinden dışarıya kötü/berbat bir râyıha (= koku, kerih/kötü amel) çıkar.

Akıl ve iradesini, İlâhî Akıl (= İlim) ve İrade yönünde kullananlar, yapar, yaratır; akıl ve iradesini, İlâhî Akıl (= İlim) ve İradenin zıttı/aksi yönünde kullananlar, yıkar, bozar. = İslah ve fesat. = Rahmet ve zahmet.

“Rahmetinin önünde rüzgârları (= riyâh) müjdeci olarak gönderen O’dur. Rüzgârlar, ağır bulutları yüklenince, onları ölü bir beldeye sevk ederiz. Böylece onunla indirdiğimiz suyla, orada her türlü ürünü çıkarırız. İşte Biz ölüleri de böyle diriltip çıkarırız. Umulur ki düşünüp öğüt alırsınız.” (7/57.)

Rûh ile rîyh ve râyıha (= rüzgâr ve koku) arasında en azından görünürde etimolojik bir ilişki var; ama ben, bunlar arasında ontolojik bir ilişkinin olduğunu da “hissediyorum”!.

İnsanî (= düşünsel, toplumsal, siyasal, vb.) dünyada yapıcı rüzgârlar da yıkıcı rüzgârlar da, güzel ve kötü kokular da bizim akıl ve irademizin (= seçimimizin) sonucudur.

Herkes, bir taraftan kendini kendi elleriyle yaparken, diğer taraftan da kendini kendi elleriyle yıkar veya yakar = cennete veya cehenneme atar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET