DİN İÇİ MÜCADELE

Dünyevî ve semavî bütün dinlerde “iç mücadele”, bölünmeye dönüşmüş, çeşitli ve çok sayıda mezhep ve tarikatler oluşmuştur. 

Yahudilikte Samirîler, Sadukîler, Ferisîler ve Essenîler. Hıristiyanlıkta Katolikler, Protestanlar, Ortodokslar, Cizvitler, Dominikanlar, Fransiskenler. İslâmda Hanefîler, Mâlikîler, Şâfîler, Hambelîler, Şiîler; Nakşîler, Kadirîler, Bektaşîler, Uşşâkîler...

Bunların hepsi yorum ve üslup farkından kaynaklı; en belirleyici olanı da “taraftarlık”!!!. Bu taraftarlık menfaat odaklı olarak şekilleniyor, işin sonu ranta varıyor. Bunun eski adı taassup = asabiyet. Dün, bu asabiyet kabilevî = ırkî idi; bugün dinî; daha doğrusu, din kisvesi giymiş = din kisvesine bürünmüş milliyetçilik = ırkçılık. Modern Kureyşcilik, Baascılık, Arapcılık, Farscılık, Türkçülük, Kürtçülük, Mezhepçilik, Tarikatcılık, Cemaatcilik...

Oysa din, her türlü ‘milliyetçiliği’ reddeder, insanları “î’lâ-i kelimetullah” etrafında tevhid eder = birleştirir; tevhidi kabul etmeyenleri bir millet; edenleri de bir millet = ümmet görür.

Dindarlar, neredeyse ve ne yazık ki, din içi mücadeleden din dışı mücadeleye vakit bulamıyor!.

Futbol ligindeki takımların forma rengi gibi, “din ligindeki” tarikatlerin ve cemaatlerin de “özel giyim-kuşam tarzları” oluşmuş!.

Tarihte ve günümüzde tüm dinleri ve anlayışları birleştirme girişimleri de olmuş. Fıkhî açıdan Telfik-i Mezâhib; siyasî açıdan Hizb-ut Tahrir; dinî ve sosyal açıdan Dinlerarası Diyalog, Moonculuk gibi...

İşler o kadar ileri boyuta taşınıyor ki ‘şeytan da’ cemaatin/tarikatin sadık üyesi olarak görülüveriyor.

Ne olursan ol, gel...

Yeter ki gel.

Gel, değişmesen de gel.

Kâfir de olsan, Mecûsî de olsan, puta tapar da olsan gel...

Gel de sayımız artsın, bizden ol, bizden görün, bize oy ver, bize gönül ver yeter!.

Bizde “dışlama, ötekileştirme” yok!...

Biz sizden önce, çoooktaaan post-modern olduk. 

“Ne olsa gider.” (Paul Karl Feyerabend) ilkesi bizde, sizden önce geçerli olmaya başladı.

Bizim dinimiz modern olmayı çoktaan aştı, post-modernleşti!. Biz de çağın gerisinde kalmadık, çağı aştık!.

Görüntüde (sarık-sakalla, giyim-kuşamla) doğulu gibi görünsek de batılılaştık!. Bu konuda sizinle yarışabiliriz; bize sakın “gerici” demeyin; en “hümanist din” bizimki...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET