ÇOK ÖNEMLİ İLK TOPLANTI

Varlığın ilk buluşması.

Melekler, insanlar, cinler ve şeytanların ilk toplantısı.

Varlık âleminde en son yaratılan insandır = Âdem’dir. Rabbimiz bizi (insanı = Âdem’i) yaratınca, meleklerine Âdem’e secde edin (itaat edin) dedi; iblis hariç hepsi secde etti; iblis tekebbür etti = büyüklendi = kendini üstün gördü ve secde etmeyi reddetti. (İblis de önce bir melekti. Rabbine isyan edince bu adı, kovulunca da şeytan adını aldı.)

Ortada bir “kriz vardı”!. Rabbe isyan edilmiş, Rabbin yaptığı ‘son iş’ beğenilmemişti; Rab, bütün varlığı = yarattıklarının hepsini toplantıya çağırdı. 

Bu toplantıya dair ipuçları var Kitâb’ta.

Melekler nûrdan; insanlar topraktan; cinler dumansız ateşten; şeytanlar ateşten/nârdan yaratılmıştı (nâr da nûrdu), onları Yaratan Allah = Rabbimiz, “çıkan kriz üzerine” onları topladı ve onların niçin/ne için yarattığını ve ne yapmak istediğini bildirdi”, insanlar topraktan; melekler, cinler ve şeytanlar 'ateşten yaratılan özel kulakları = can kulakları'! ile bu Sözleri duydular.

O toplantıda insanoğluna dostu-düşmanı öğretildi; tüm dostlar tüm düşmanlar (melekler, cinler ve şeytanlar da) görev ve sorumluluklarını bildi. Düşman = şeytan, “meleklikten çıkartılmasının = kovulmasının = recm edilmesinin = râcîm olmasının” hıncını Rabbinden alamayacağını bildiği için, insandan almanın ve kendini Rabbine karşı haklı çıkarmanın imkânlarını bulabilmek için insanoğluna açıktan ve gizliden saldırılar düzenledi, düşmanlığını şiddetlendirdi. Hâlis-Muttaqî, tövbesinde Samimî  kullar dışında insanoğlunun çoğu ona =şeytana uydu, yenildi. Rab de, düşmanını dost bildiği, düşmanının sözünü dinlediği için insanı cennetten dünyaya kovdu/gönderdi; kovulan insan yanlış yaptığını anladı, “Rabbenâ zalemnâ enfüsenâ” dedi, tövbe etti.

(Cennetten kovulmayan, hâlâ cennette yaşayan, dünyaya gelmeyen = gönderilmeyen insanların bulunması bence kuvvetle muhtemel!. Kovulan ama oraya tekrar dönemeyecek olan da, dönebilecek olan da olacak.)

...

Şeytan, söz dinlemedi, isyan etti ve isyanında ısrar etti.

Melekler ise, isyanı değil, itaati tercih etti ve Ya Rabbî ne emredersen “baş üstüne” dedi.

Cinlerden bir kısmı isyan bir kısmı da itaat etti.

Akıl ve irade sahibi insana kendi seçimini kendisinin yapması için mühlet = ecel/süre verildi.

...

Sonunda bir de “Mahşerî Bir Toplantı” (Hesap) yapılacak, ‘kim ne yapmış’ bakılacak!...

...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET