FAY HATLARI

Jeologlar, yeryüzünün fay hatlarını (zonlarını) belirlerler de toplumların fay hatlarını (zonlarını) kimler belirlerler?!.

Genelde, bütün toplumların da fay hatları vardır ve bunlar da birbirine benzerdir. Gelir adâletsizliği, toplumlardaki en büyük fay hattıdır. Sosyal/toplumsal bir deprem ‘geliyorum’ diyor, kapıda!. Medya (sinema ve diziler) da bu depremi gözlerden uzak tutamıyor, üstelik teşhir ediyor. Televizyonları (= reklamları ve dizileri), en çok düşük gelir grubundaki insanlar izliyor; bu izlenim, “belli bir birikim ve etki” oluşturuyor; zannımca, çok uzak olmayan bir gelecekte bu “patlayacak”!. Reklâm ve dizilerde ve azınlık gruplarında yaşanan lüks ve konforlu hayatları büyük kitlelerin yaşaması mümkün değil, dünyanın kaynakları bu kadar büyük konforu karşılayamaz ve kaldıramaz. Çook küçük bir azınlığın ve ‘rol modellerin’ (artistlerin) yaşadığı bu hayatlar, büyük kitlelerde önce özentiye, sonra karamsarlığa, sonra da “öfke patlamasına, şiddete ve çook ciddi toplumsal/sosyal kırılmalara” yol açacak!.

...

Tribünlerdeki şiddete de böyle bakabiliriz. Bu insanlar, şimdilik (oynanan maçı/oyunu) seyrediyorlar, belki eğleniyorlar, dışardan bakınca öyle gözüküyor. Bu insanlar, kendi paraları ile bilet alıp maça (oyuna)! geldiklerini (= maçı/düzeni/oyunu finanse ettiklerini) ve eninde-sonunda da takımlarının yenileceğini biliyorlar. Umarım, sadece oyunu finanse etme işinden vazgeçerler; aksi hâlde, korkarım ve sanırım, birgün holiganlığı seçecekler. Eğer holiganlığı seçerlerse, bu, 9 şiddetindeki depremden çook daha büyük toplumsal sonuçlara sebep olur.

Naçizane tavsiyem, bu fay hattının üstüne daha fazla “yatırım!” yapılmaması, abanılmaması ve bu yatırımların yıkılmasından, yok olmasından korkulması...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET