AYN ve ELİF (ع ve ا)

A ve E; aynı sesin, kalını/serti ve incesi/yumuşağı; A, kalın ve sert; E, ince ve yumuşak. Bu sesle başlayan bir çoook kelime/ses var ama ben iki sesi/kelimeyi ele alacağım : İbret (عبرة) / İbret (إبرة) ve Âdem (آدم/ادم) / Adem (عدم). 

Abr (عبر), kelimesinden ibâre de türer. Abr’ın, yorumlamak, dile getirmek, göz yaşı, göz yaşı dökmek, karşıya, öteye geçmek, sözün (ibârenin) arkasındaki anlamı bulmak gibi anlamları var. İbr (إبر), iğne, ibre; ebr (ابر) sokmak, aşılamak, laf getirip-götürmek; ilk iki harf (elif ile be) yer değiştirirse, bi’r (بئر) olursa, kuyu anlamına gelir.

Âdem (آدم), ilk atamız; Adem (عدم), yokluk. Âdem, bizim arketipimizdir, biz ademden (yokluktan) var edilmişizdir. Yokluk (adem), varlığın (vücûdun) zıddıdır. Yokluğu zihin kavrayamaz. “Yok Olmayan Var”, ademden Âdem’i ve kâinâtı “ademden/yokluktan = Kendi dışında hiçbişey yokken” var etmiş/yaratmıştır. Yaratmanın nasıllığını (mâhiyetini) biz bilemeyiz; bilsek Tanrı olurduk, haddimizi bilmeliyiz!.

Biz yaratılanların arkasındakilerden (onların bize söylediklerinden) ve ibârelerden (sözlerden) – ki ilki tabiî/doğal, ikincisi kelâmî/sözel âyettir -- ders, ibret almalı ve Yaratıcı’ya varmalı, Yaratıcı’yı bulmalıyız.

O’nun yokluğu düşünülemez. = O yoksa, her şey yok olur. Gün gelecek (ölümle ve kıyametle) O, her şeyi yok edecek (“küllü şey’in hélikün illâ veche/h. = O hariç, her şey yok olacaktır.”) (28/88.) ve tekrar var edecektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET