KAOS ve DÜZEN

Kaos, karmaşa, karışıklık ve düzensizlik; düzen, ahenk, nizam ve tertip.

Kozmosta kaos yoktur; kaos, insanî dünyadadır. İnsan, kozmostaki düzeni keşfeder ve kendi dünyasını bu düzene uydurursa huzur bulur. Bunun için kozmosun Sahibine (= Âlemlerin Rabbine) inanması = güvenmesi lâzımdır; aksi hâlde kaostan kurtulması mümkün değildir.

Ünlü psikolog Carl Ransom Rogers, ömrünün sonlarına doğru Brezilya’da yaklaşık 800 kişilik oldukça büyük bir grup(l)a terapi uygulamıştı. Amacı, “insan odaklı, insan merkezli bir çözüm” bulmaktı. Buldu mu? Zannetti. Başlangıçta, bu insanlar kargaşa, karmaşa çıkardı, aralarında anlaşamadılar; sonra, “bir çözüm” buldular ama bu “çözüm”, herkesi tatmin etmedi, edemezdi de. Ölçeği, ülke ve dünya çapına büyüttüğümüzde bu kadar (milyonlarca, milyarlarca) insanın kendi aralarında (görüşmesi ve) anlaşması mümkün mü?!. Demokrasilerde bile ‘temsilciler, vekiller’ kullanılıyor; %51 bulununca iktidar = söz sahibi olunuyor; %49, muhalefette bırakılıyor; %51’in kendi aralarında “tam anlaştığı” da söylenemez.

İnsanî düzeyde ve burada (dünyada) tüm insanların kendi aralarında “tam olarak anlaşması ve kaostan kurtulması” mümkün değildir; insanlar, ya “TEK ve MÜKEMMEL BİR İLÂH’IN DİNİNİ = DEDİKLERİNİ” kabul ederler ya da reddederler; burası, bunun, bu mücadelenin yeri/dünyasıdır. 

Kaos, “tam anlamıyla” öbür dünyada sona erecektir; orada iyi/ler ile kötü/ler ayrılacak; iyi/ler, cennette; kötü/ler, cehennemde yerlerini alacaklar ve bir daha birbirlerine aslâ ilişmeyeceklerdir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET